Türkçe - İsra Suresi

Kur'an-ı Kerim » Türkçe » İsra Suresi

Türkçe

İsra Suresi - Ayet sayısı 111
سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَىٰ بِعَبْدِهِ لَيْلًا مِّنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الْأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا ۚ إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ ( 1 ) İsra Suresi - Ayaa 1
Kulu Muhammed'i geceleyin, Mescid-i Haram'dan kendisine bazi âyetlerimizi göstermek için, etrafini mübarek kildigimiz Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah, her türlü noksan sifatlardan münezzehtir. Süphesiz ki her seyi hakkiyla isiten, hakkiyla gören O'dur.
وَآتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ وَجَعَلْنَاهُ هُدًى لِّبَنِي إِسْرَائِيلَ أَلَّا تَتَّخِذُوا مِن دُونِي وَكِيلًا ( 2 ) İsra Suresi - Ayaa 2
Musa'ya da kitap verdik ve beni birakip baskasini vekil edinmeyiniz diye onu Israil ogullari için bir hidayet rehberi kildik.
ذُرِّيَّةَ مَنْ حَمَلْنَا مَعَ نُوحٍ ۚ إِنَّهُ كَانَ عَبْدًا شَكُورًا ( 3 ) İsra Suresi - Ayaa 3
Ey Nuh'la beraber gemiye tasiyarak kurtardigimiz kimselerin soyundan olanlar! Dogrusu o çok sükredici bir kuldu.
وَقَضَيْنَا إِلَىٰ بَنِي إِسْرَائِيلَ فِي الْكِتَابِ لَتُفْسِدُنَّ فِي الْأَرْضِ مَرَّتَيْنِ وَلَتَعْلُنَّ عُلُوًّا كَبِيرًا ( 4 ) İsra Suresi - Ayaa 4
Biz Israilogullari'na Tevrat'ta su hükmü verdik: "Muhakkak siz, yeryüzünde iki defa fesat çikaracaksiniz ve muhakkak büyük bir yükselisle yükseleceksiniz."
فَإِذَا جَاءَ وَعْدُ أُولَاهُمَا بَعَثْنَا عَلَيْكُمْ عِبَادًا لَّنَا أُولِي بَأْسٍ شَدِيدٍ فَجَاسُوا خِلَالَ الدِّيَارِ ۚ وَكَانَ وَعْدًا مَّفْعُولًا ( 5 ) İsra Suresi - Ayaa 5
Birincisinin zamani gelince,üzerinize güçlü kuvvetli kullarimizi gönderdik. Onlar, evlerin aralarina girip arastirdilar. Bu yerine getirilmesi gereken bir vaad idi.
ثُمَّ رَدَدْنَا لَكُمُ الْكَرَّةَ عَلَيْهِمْ وَأَمْدَدْنَاكُم بِأَمْوَالٍ وَبَنِينَ وَجَعَلْنَاكُمْ أَكْثَرَ نَفِيرًا ( 6 ) İsra Suresi - Ayaa 6
Sonra sizi tekrar o istilacilar üzerine galip kildik ve size mallarla ve ogullarla yardim ettik. Ve toplum olarak sizin sayinizi artirdik.
إِنْ أَحْسَنتُمْ أَحْسَنتُمْ لِأَنفُسِكُمْ ۖ وَإِنْ أَسَأْتُمْ فَلَهَا ۚ فَإِذَا جَاءَ وَعْدُ الْآخِرَةِ لِيَسُوءُوا وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُوا الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُوا مَا عَلَوْا تَتْبِيرًا ( 7 ) İsra Suresi - Ayaa 7
Eger iyilik ederseniz, kendinize iyilik etmis olursunuz ve eger kötülük ederseniz yine kendinizedir. Artik diger fesadinizin zamani gelince, yüzlerinizi üzüntüye sokmalari, kötülük yapmalari ve ilk kez girdikleri gibi yine Beyt-i Makdis'e girmeleri, ele geçirdikleri yerleri mahvetmeleri için onlari tekrar gönderecegiz.
عَسَىٰ رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ ۚ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا ۘ وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا ( 8 ) İsra Suresi - Ayaa 8
Olur ki Rabbiniz size merhamet eder. Ama siz tekrar dönerseniz biz de döneriz. Cehennemi, kâfirler için kusatici bir zindan yaptik.
إِنَّ هَٰذَا الْقُرْآنَ يَهْدِي لِلَّتِي هِيَ أَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِنِينَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا كَبِيرًا ( 9 ) İsra Suresi - Ayaa 9
Süphesiz ki bu Kur'ân, insanlari en dogru ve en saglam yola iletir ve salih amel isleyen müminlere büyük bir ecir oldugunu müjdeler.
وَأَنَّ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ أَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا ( 10 ) İsra Suresi - Ayaa 10
10- Ahirete inanmayanlara da can yakici bir azab hazirlamisizdir.
وَيَدْعُ الْإِنسَانُ بِالشَّرِّ دُعَاءَهُ بِالْخَيْرِ ۖ وَكَانَ الْإِنسَانُ عَجُولًا ( 11 ) İsra Suresi - Ayaa 11
Insan, hayrin gelmesine dua ettigi gibi kötülügün gelmesine de dua eder. Insan pek acelecidir.
وَجَعَلْنَا اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ آيَتَيْنِ ۖ فَمَحَوْنَا آيَةَ اللَّيْلِ وَجَعَلْنَا آيَةَ النَّهَارِ مُبْصِرَةً لِّتَبْتَغُوا فَضْلًا مِّن رَّبِّكُمْ وَلِتَعْلَمُوا عَدَدَ السِّنِينَ وَالْحِسَابَ ۚ وَكُلَّ شَيْءٍ فَصَّلْنَاهُ تَفْصِيلًا ( 12 ) İsra Suresi - Ayaa 12
Biz geceyi ve gündüzü varligimiza delalet eden birer delil kildik. Sonra Rabbinizden bir lütuf aramaniz, yillarin sayisini ve hesabini bilmeniz için gecenin karanligini silip (yerine) esyayi aydinlatan gündüzün aydinligini getirdik. Iste biz her seyi uzun uzadiya anlattik.
وَكُلَّ إِنسَانٍ أَلْزَمْنَاهُ طَائِرَهُ فِي عُنُقِهِ ۖ وَنُخْرِجُ لَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ كِتَابًا يَلْقَاهُ مَنشُورًا ( 13 ) İsra Suresi - Ayaa 13
Her insanin amel defterini boynuna doladik, kiyamet günü açilmis bulacagi kitabi önüne çikaririz.
اقْرَأْ كِتَابَكَ كَفَىٰ بِنَفْسِكَ الْيَوْمَ عَلَيْكَ حَسِيبًا ( 14 ) İsra Suresi - Ayaa 14
"Kitabini oku! Bugün hesap görücü olarak sana nefsin yeter!" deriz.
مَّنِ اهْتَدَىٰ فَإِنَّمَا يَهْتَدِي لِنَفْسِهِ ۖ وَمَن ضَلَّ فَإِنَّمَا يَضِلُّ عَلَيْهَا ۚ وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ ۗ وَمَا كُنَّا مُعَذِّبِينَ حَتَّىٰ نَبْعَثَ رَسُولًا ( 15 ) İsra Suresi - Ayaa 15
Kim dogru yola gelirse sirf kendi iyiligi için gelir. Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapar. Hiçbir günahkar baskasinin günah yükünü çekmez. Biz bir Peygamber göndermedikçe, hiç kimseye azab edecek degiliz.
وَإِذَا أَرَدْنَا أَن نُّهْلِكَ قَرْيَةً أَمَرْنَا مُتْرَفِيهَا فَفَسَقُوا فِيهَا فَحَقَّ عَلَيْهَا الْقَوْلُ فَدَمَّرْنَاهَا تَدْمِيرًا ( 16 ) İsra Suresi - Ayaa 16
Biz bir ülkeyi yok etmek istedigimiz zaman, simarik varliklilarina emrederiz, onlar itaat etmeyip orada kötülük islerler. Böylece, o ülke helaka müstahak olur, biz de onu yerle bir ederiz.
وَكَمْ أَهْلَكْنَا مِنَ الْقُرُونِ مِن بَعْدِ نُوحٍ ۗ وَكَفَىٰ بِرَبِّكَ بِذُنُوبِ عِبَادِهِ خَبِيرًا بَصِيرًا ( 17 ) İsra Suresi - Ayaa 17
Hem Nuh'tan sonra nice nesilleri helak ettik. Kullarinin günahlarini bilmek ve görmekte Rabbin yeter.
مَّن كَانَ يُرِيدُ الْعَاجِلَةَ عَجَّلْنَا لَهُ فِيهَا مَا نَشَاءُ لِمَن نُّرِيدُ ثُمَّ جَعَلْنَا لَهُ جَهَنَّمَ يَصْلَاهَا مَذْمُومًا مَّدْحُورًا ( 18 ) İsra Suresi - Ayaa 18
Her kim pesin isterse, dünyada ona, istedigimiz kimseye, diledigimiz kadarini pesin veririz. Sonra ona cehennemi hazirlariz; kinanmis ve (rahmetimizden) kovulmus olarak oraya girer.
وَمَنْ أَرَادَ الْآخِرَةَ وَسَعَىٰ لَهَا سَعْيَهَا وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَأُولَٰئِكَ كَانَ سَعْيُهُم مَّشْكُورًا ( 19 ) İsra Suresi - Ayaa 19
Kim de ahireti isterse ve mümin olarak kendine yarasir bir çaba ile onun için çalisirsa, öylelerinin çalismalarinin karsiligi verilir.
كُلًّا نُّمِدُّ هَٰؤُلَاءِ وَهَٰؤُلَاءِ مِنْ عَطَاءِ رَبِّكَ ۚ وَمَا كَانَ عَطَاءُ رَبِّكَ مَحْظُورًا ( 20 ) İsra Suresi - Ayaa 20
Hepsine; (dünyayi isteyenlere de, ahireti isteyenlere de) Rabbinin ihsanindan veririz. Rabbinin ihsani kisitlanmis degildir.
انظُرْ كَيْفَ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ ۚ وَلَلْآخِرَةُ أَكْبَرُ دَرَجَاتٍ وَأَكْبَرُ تَفْضِيلًا ( 21 ) İsra Suresi - Ayaa 21
Bak! Onlarin bir kismini digerine nasil üstün kildik! Elbette ahiret, hem dereceler bakimindan daha büyüktür, hem de üstünlük bakimindan daha büyüktür.
لَّا تَجْعَلْ مَعَ اللَّهِ إِلَٰهًا آخَرَ فَتَقْعُدَ مَذْمُومًا مَّخْذُولًا ( 22 ) İsra Suresi - Ayaa 22
Allah ile birlikte baska bir ilâh edinme! Yoksa kinanmis ve yalniz basina birakilmis olarak oturup kalirsin.
وَقَضَىٰ رَبُّكَ أَلَّا تَعْبُدُوا إِلَّا إِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا ۚ إِمَّا يَبْلُغَنَّ عِندَكَ الْكِبَرَ أَحَدُهُمَا أَوْ كِلَاهُمَا فَلَا تَقُل لَّهُمَا أُفٍّ وَلَا تَنْهَرْهُمَا وَقُل لَّهُمَا قَوْلًا كَرِيمًا ( 23 ) İsra Suresi - Ayaa 23
Rabbin kesin olarak sunlari emretti: Ancak kendisine ibadet edin, anne ve babaya iyilik edin. Onlardan biri veya her ikisi senin yaninda yaslanirsa, sakin onlara "öf" bile deme ve onlari azarlama. Ikisine de tatli ve güzel söz söyle.
وَاخْفِضْ لَهُمَا جَنَاحَ الذُّلِّ مِنَ الرَّحْمَةِ وَقُل رَّبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانِي صَغِيرًا ( 24 ) İsra Suresi - Ayaa 24
Ikisine de aciyarak tevazu kanatlarini indir. Ve söyle de: "Ey Rabbim! Onlarin beni küçükten terbiye edip yetistirdikleri gibi, sen de kendilerine merhamet et."
رَّبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا فِي نُفُوسِكُمْ ۚ إِن تَكُونُوا صَالِحِينَ فَإِنَّهُ كَانَ لِلْأَوَّابِينَ غَفُورًا ( 25 ) İsra Suresi - Ayaa 25
Rabbiniz içinizden geçenleri çok iyi bilir. Eger iyi kimseler olursaniz elbette Allah çok tevbe edenleri bagislayicidir.
وَآتِ ذَا الْقُرْبَىٰ حَقَّهُ وَالْمِسْكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَلَا تُبَذِّرْ تَبْذِيرًا ( 26 ) İsra Suresi - Ayaa 26
Akrabaya, yoksula ve yolda kalmisa hakkini ver. Bununla beraber malini saçip savurma.
إِنَّ الْمُبَذِّرِينَ كَانُوا إِخْوَانَ الشَّيَاطِينِ ۖ وَكَانَ الشَّيْطَانُ لِرَبِّهِ كَفُورًا ( 27 ) İsra Suresi - Ayaa 27
Çünkü (malini) saçip savuranlar, seytanlarin kardesleridir. Seytan ise Rabbine karsi çok nankördür.
وَإِمَّا تُعْرِضَنَّ عَنْهُمُ ابْتِغَاءَ رَحْمَةٍ مِّن رَّبِّكَ تَرْجُوهَا فَقُل لَّهُمْ قَوْلًا مَّيْسُورًا ( 28 ) İsra Suresi - Ayaa 28
Eger Rabbinden bekledigin bir rahmet (rizik) için, onlardan yüz çevirmek mecburiyetinde kalirsan, o vakit de onlara yumusak ve tatli bir söz söyle.
وَلَا تَجْعَلْ يَدَكَ مَغْلُولَةً إِلَىٰ عُنُقِكَ وَلَا تَبْسُطْهَا كُلَّ الْبَسْطِ فَتَقْعُدَ مَلُومًا مَّحْسُورًا ( 29 ) İsra Suresi - Ayaa 29
Elini boynuna asip baglama (cimri olma), hem de onu büsbütün açip saçma (israf etme); aksi halde kinanmis olursun ve eli bos açikta kalirsin.
إِنَّ رَبَّكَ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَن يَشَاءُ وَيَقْدِرُ ۚ إِنَّهُ كَانَ بِعِبَادِهِ خَبِيرًا بَصِيرًا ( 30 ) İsra Suresi - Ayaa 30
Gerçekten senin Rabbin, kullarindan dilediginin rizkini genisletir ve diledigini kisar. Süphesiz ki Allah, kullarinin durumlarindan haberdardir, her seyi görendir.
وَلَا تَقْتُلُوا أَوْلَادَكُمْ خَشْيَةَ إِمْلَاقٍ ۖ نَّحْنُ نَرْزُقُهُمْ وَإِيَّاكُمْ ۚ إِنَّ قَتْلَهُمْ كَانَ خِطْئًا كَبِيرًا ( 31 ) İsra Suresi - Ayaa 31
Bir de geçim korkusuyla çocuklarinizi öldürmeyin, onlara da, size de rizki biz veririz. Süphesiz ki onlari öldürmek, çok büyük bir suçtur.
وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنَا ۖ إِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةً وَسَاءَ سَبِيلًا ( 32 ) İsra Suresi - Ayaa 32
Zinaya da yaklasmayin, çünkü o pek çirkindir ve kötü bir yoldur.
وَلَا تَقْتُلُوا النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إِلَّا بِالْحَقِّ ۗ وَمَن قُتِلَ مَظْلُومًا فَقَدْ جَعَلْنَا لِوَلِيِّهِ سُلْطَانًا فَلَا يُسْرِف فِّي الْقَتْلِ ۖ إِنَّهُ كَانَ مَنصُورًا ( 33 ) İsra Suresi - Ayaa 33
Hakli bir sebep olmadikça, Allah'in öldürülmesini haram kildigi cani öldürmeyin. Kim haksiz yere öldürülürse, biz onun velisine bir yetki verdik. O da öldürmede asiri gitmesin. Çünkü ona (dinin kendisine verdigi yetki ile) yardim olunmustur.
وَلَا تَقْرَبُوا مَالَ الْيَتِيمِ إِلَّا بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ حَتَّىٰ يَبْلُغَ أَشُدَّهُ ۚ وَأَوْفُوا بِالْعَهْدِ ۖ إِنَّ الْعَهْدَ كَانَ مَسْئُولًا ( 34 ) İsra Suresi - Ayaa 34
Yetimin malina da yaklasmayin. Ancak rüsdüne erinceye kadar en güzel bir sekilde yaklasabilirsiniz. Ahdi de yerine getirin. Çünkü verilen sözde elbette sorumluluk bulunuyor.
وَأَوْفُوا الْكَيْلَ إِذَا كِلْتُمْ وَزِنُوا بِالْقِسْطَاسِ الْمُسْتَقِيمِ ۚ ذَٰلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلًا ( 35 ) İsra Suresi - Ayaa 35
Ölçtügünüz zaman tam ölçün ve dogru terazi ile tartin. Bu hem daha hayirlidir ve sonuç itibariyle de daha güzeldir.
وَلَا تَقْفُ مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ ۚ إِنَّ السَّمْعَ وَالْبَصَرَ وَالْفُؤَادَ كُلُّ أُولَٰئِكَ كَانَ عَنْهُ مَسْئُولًا ( 36 ) İsra Suresi - Ayaa 36
Bir de hiç bilmedigin bir seyin ardina düsme! Çünkü kulak, göz, gönül, bunlarin her biri yaptiklarindan sorumludurlar.
وَلَا تَمْشِ فِي الْأَرْضِ مَرَحًا ۖ إِنَّكَ لَن تَخْرِقَ الْأَرْضَ وَلَن تَبْلُغَ الْجِبَالَ طُولًا ( 37 ) İsra Suresi - Ayaa 37
Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme! Çünkü sen asla yeri yaramazsin ve boyca da daglara erisemezsin.
كُلُّ ذَٰلِكَ كَانَ سَيِّئُهُ عِندَ رَبِّكَ مَكْرُوهًا ( 38 ) İsra Suresi - Ayaa 38
Kötü olan bütün bu yasaklar, Rabbinizin sevmedigi seylerdir.
ذَٰلِكَ مِمَّا أَوْحَىٰ إِلَيْكَ رَبُّكَ مِنَ الْحِكْمَةِ ۗ وَلَا تَجْعَلْ مَعَ اللَّهِ إِلَٰهًا آخَرَ فَتُلْقَىٰ فِي جَهَنَّمَ مَلُومًا مَّدْحُورًا ( 39 ) İsra Suresi - Ayaa 39
Iste bunlar, Rabbinin sana vahyettigi hikmetlerdendir. Sakin Allah'la beraber baska bir ilâh uydurma. Aksi halde kötülenmis ve Allah'-in rahmetinden uzaklastirilmis olarak cehenneme atilirsin.
أَفَأَصْفَاكُمْ رَبُّكُم بِالْبَنِينَ وَاتَّخَذَ مِنَ الْمَلَائِكَةِ إِنَاثًا ۚ إِنَّكُمْ لَتَقُولُونَ قَوْلًا عَظِيمًا ( 40 ) İsra Suresi - Ayaa 40
Rabbiniz, size ogullari tahsis etti de, kendisi meleklerden disiler mi edindi? Gerçekten siz çok büyük bir söz söylüyorsunuz.
وَلَقَدْ صَرَّفْنَا فِي هَٰذَا الْقُرْآنِ لِيَذَّكَّرُوا وَمَا يَزِيدُهُمْ إِلَّا نُفُورًا ( 41 ) İsra Suresi - Ayaa 41
Biz, bu Kur'ân'da akillarini baslarina almalari için türlü sekillerde (ikaz ve ihtari) açikladik. Fakat bu açiklamalar ancak onlarin nefretini artirmistir.
قُل لَّوْ كَانَ مَعَهُ آلِهَةٌ كَمَا يَقُولُونَ إِذًا لَّابْتَغَوْا إِلَىٰ ذِي الْعَرْشِ سَبِيلًا ( 42 ) İsra Suresi - Ayaa 42
(Ey Muhammed!) De ki: "Eger dedikleri gibi Allah ile birlikte ilâhlar olsaydi, o zaman bu ilâhlar Ars'in sahibine bir yol ararlardi."
سُبْحَانَهُ وَتَعَالَىٰ عَمَّا يَقُولُونَ عُلُوًّا كَبِيرًا ( 43 ) İsra Suresi - Ayaa 43
Allah, onlarin dediklerinden çok münezzeh ve çok yüksek, hem pek büyük bir yükseklikle yücedir.
تُسَبِّحُ لَهُ السَّمَاوَاتُ السَّبْعُ وَالْأَرْضُ وَمَن فِيهِنَّ ۚ وَإِن مِّن شَيْءٍ إِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ وَلَٰكِن لَّا تَفْقَهُونَ تَسْبِيحَهُمْ ۗ إِنَّهُ كَانَ حَلِيمًا غَفُورًا ( 44 ) İsra Suresi - Ayaa 44
Yedi gök, yer ve bunlarin içinde bulunanlar, Allah'i tesbih ederler. O'nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir varlik yoktur. Fakat siz, onlarin tesbihlerini iyi anlamazsiniz. Süphesiz O, halimdir çok bagislayandir.
وَإِذَا قَرَأْتَ الْقُرْآنَ جَعَلْنَا بَيْنَكَ وَبَيْنَ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ حِجَابًا مَّسْتُورًا ( 45 ) İsra Suresi - Ayaa 45
Sen Kur'ân'i okudugun zaman biz, seninle ahirete inanmayanlarin arasina görünmez bir perde çekeriz.
وَجَعَلْنَا عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ أَكِنَّةً أَن يَفْقَهُوهُ وَفِي آذَانِهِمْ وَقْرًا ۚ وَإِذَا ذَكَرْتَ رَبَّكَ فِي الْقُرْآنِ وَحْدَهُ وَلَّوْا عَلَىٰ أَدْبَارِهِمْ نُفُورًا ( 46 ) İsra Suresi - Ayaa 46
Ve kalblerinin üzerine, Kur'ân'i anlamalarina engel perdeler geçiririz ve kulaklarina bir agirlik veririz. Rabbini Kur'ân'da bir tek olarak andigin zaman da ürkerek arkalarina döner kaçarlar.
نَّحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَسْتَمِعُونَ بِهِ إِذْ يَسْتَمِعُونَ إِلَيْكَ وَإِذْ هُمْ نَجْوَىٰ إِذْ يَقُولُ الظَّالِمُونَ إِن تَتَّبِعُونَ إِلَّا رَجُلًا مَّسْحُورًا ( 47 ) İsra Suresi - Ayaa 47
Biz onlarin, seni dinlerken nasil dinlediklerini çok iyi biliriz. Birbiriyle fisildasirlarken de o zalimlerin: "Siz büyülenmis bir adamdan baskasina uymuyorsunuz!" dediklerini biz çok iyi biliriz.
انظُرْ كَيْفَ ضَرَبُوا لَكَ الْأَمْثَالَ فَضَلُّوا فَلَا يَسْتَطِيعُونَ سَبِيلًا ( 48 ) İsra Suresi - Ayaa 48
Bak senin için nasil misaller verdiler de bu yüzden nasil sapikliga düstüler! Artik hak yolu bulmaya güçleri yetmez.
وَقَالُوا أَإِذَا كُنَّا عِظَامًا وَرُفَاتًا أَإِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقًا جَدِيدًا ( 49 ) İsra Suresi - Ayaa 49
Bir de onlar dediler ki: "Biz, bir kemik yigini oldugumuz ve ufalanip toz oldugumuz vakit mi, gerçekten biz mi, yeni bir yaratilisla diriltilecegiz?
قُلْ كُونُوا حِجَارَةً أَوْ حَدِيدًا ( 50 ) İsra Suresi - Ayaa 50
De ki: "Ister tas olun, ister demir..."
أَوْ خَلْقًا مِّمَّا يَكْبُرُ فِي صُدُورِكُمْ ۚ فَسَيَقُولُونَ مَن يُعِيدُنَا ۖ قُلِ الَّذِي فَطَرَكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ ۚ فَسَيُنْغِضُونَ إِلَيْكَ رُءُوسَهُمْ وَيَقُولُونَ مَتَىٰ هُوَ ۖ قُلْ عَسَىٰ أَن يَكُونَ قَرِيبًا ( 51 ) İsra Suresi - Ayaa 51
"Isterse gönlünüzde büyüyen baska bir yaratik olun, (Muhakkak öldürülecek ve diriltileceksiniz.) "Onlar: "Bizi kim tekrar diriltecek?" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratmis olan o kudret sahibi." Sana baslarini sallayarak: "Ne zamandir bu." diyecekler. De ki: "Yakin olmasi gerekir!".
يَوْمَ يَدْعُوكُمْ فَتَسْتَجِيبُونَ بِحَمْدِهِ وَتَظُنُّونَ إِن لَّبِثْتُمْ إِلَّا قَلِيلًا ( 52 ) İsra Suresi - Ayaa 52
(Allah) sizi çagiracagi gün, tam bir hürmetle onun emrine kosacaksiniz ve zannedeceksiniz ki, kabirlerinizde pek az bir müddet kaldiniz.
وَقُل لِّعِبَادِي يَقُولُوا الَّتِي هِيَ أَحْسَنُ ۚ إِنَّ الشَّيْطَانَ يَنزَغُ بَيْنَهُمْ ۚ إِنَّ الشَّيْطَانَ كَانَ لِلْإِنسَانِ عَدُوًّا مُّبِينًا ( 53 ) İsra Suresi - Ayaa 53
Mümin kullarima söyle de (kâfirlere) en güzel olan sözü söylesinler. Çünkü seytan aralarina fesat sokar. Süphesiz seytan, insan için apaçik bir düsmandir.
رَّبُّكُمْ أَعْلَمُ بِكُمْ ۖ إِن يَشَأْ يَرْحَمْكُمْ أَوْ إِن يَشَأْ يُعَذِّبْكُمْ ۚ وَمَا أَرْسَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ وَكِيلًا ( 54 ) İsra Suresi - Ayaa 54
Rabbiniz sizi çok daha iyi bilir. Dilerse tevbeniz sebebiyle size merhamet eder, dilerse azab eder. Seni de onlarin üzerine vekil göndermedik.
وَرَبُّكَ أَعْلَمُ بِمَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۗ وَلَقَدْ فَضَّلْنَا بَعْضَ النَّبِيِّينَ عَلَىٰ بَعْضٍ ۖ وَآتَيْنَا دَاوُودَ زَبُورًا ( 55 ) İsra Suresi - Ayaa 55
Rabbin göklerde ve yerde olan kimselerin hepsini en iyi bilendir. Andolsun ki biz, peygamberlerin kimini kimine üstün kildik. Davud'a da Zebur'u verdik.
قُلِ ادْعُوا الَّذِينَ زَعَمْتُم مِّن دُونِهِ فَلَا يَمْلِكُونَ كَشْفَ الضُّرِّ عَنكُمْ وَلَا تَحْوِيلًا ( 56 ) İsra Suresi - Ayaa 56
De ki: "Allah'tan baska, ilâh oldugunu sandiginiz seyleri çagirin, size yardim etsinler. Onlar, ne sizden sikintiyi kaldirabilirler, ne de degistirebilirler.
أُولَٰئِكَ الَّذِينَ يَدْعُونَ يَبْتَغُونَ إِلَىٰ رَبِّهِمُ الْوَسِيلَةَ أَيُّهُمْ أَقْرَبُ وَيَرْجُونَ رَحْمَتَهُ وَيَخَافُونَ عَذَابَهُ ۚ إِنَّ عَذَابَ رَبِّكَ كَانَ مَحْذُورًا ( 57 ) İsra Suresi - Ayaa 57
Onlarin yalvardiklari da, Rablerine daha yakin olmak için vesile ararlar. Ve O'nun merhametini umarlar, azabindan korkarlar. Çünkü Rabbinin azabi korkunçtur.
وَإِن مِّن قَرْيَةٍ إِلَّا نَحْنُ مُهْلِكُوهَا قَبْلَ يَوْمِ الْقِيَامَةِ أَوْ مُعَذِّبُوهَا عَذَابًا شَدِيدًا ۚ كَانَ ذَٰلِكَ فِي الْكِتَابِ مَسْطُورًا ( 58 ) İsra Suresi - Ayaa 58
Hiç bir sehir (halki) yoktur ki, kiyamet gününden önce biz onu helak etmeyelim, yahut siddetli bir azab ile azablandirmayalim. Bu, Kitap'ta (Levh-i Mahfuzda) yazilidir.
وَمَا مَنَعَنَا أَن نُّرْسِلَ بِالْآيَاتِ إِلَّا أَن كَذَّبَ بِهَا الْأَوَّلُونَ ۚ وَآتَيْنَا ثَمُودَ النَّاقَةَ مُبْصِرَةً فَظَلَمُوا بِهَا ۚ وَمَا نُرْسِلُ بِالْآيَاتِ إِلَّا تَخْوِيفًا ( 59 ) İsra Suresi - Ayaa 59
Bizi, âyetler (mucizeler) ve peygamber göndermekten alikoyan sey, ancak öncekilerin onlari yalanlamis olmalaridir. Semûd'a, açik bir mucize olarak o disi deveyi vermistik de ona zulmetmislerdi (deveyi bogazlayarak kendilerine yazik etmislerdi). Oysa biz, o mucizeleri ancak korkutmak için göndeririz.
وَإِذْ قُلْنَا لَكَ إِنَّ رَبَّكَ أَحَاطَ بِالنَّاسِ ۚ وَمَا جَعَلْنَا الرُّؤْيَا الَّتِي أَرَيْنَاكَ إِلَّا فِتْنَةً لِّلنَّاسِ وَالشَّجَرَةَ الْمَلْعُونَةَ فِي الْقُرْآنِ ۚ وَنُخَوِّفُهُمْ فَمَا يَزِيدُهُمْ إِلَّا طُغْيَانًا كَبِيرًا ( 60 ) İsra Suresi - Ayaa 60
Vaktiyle sana söyle vahyettigimizi hatirla: "Süphesiz Rabbin insanlari kusatmistir." (Isrâ gecesi) sana açikça gösterdigimiz o temâsâyi ve Kur'ân'da lanet edilen agaci da, yalniz insanlara bir imtihan için yapmisizdir. Biz onlari, korkutuyoruz, fakat bu onlara ancak büyük bir taskinliktan baska bir sonuç vermiyor.
وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ قَالَ أَأَسْجُدُ لِمَنْ خَلَقْتَ طِينًا ( 61 ) İsra Suresi - Ayaa 61
(Yine unutma ki) Bir vakit meleklere: "Âdem'e secde edin" demistik. Iblis'ten baska hepsi secde ettiler. O ise: "Ben bir çamurdan yarattigin kimseye mi secde ederim?" demisti.
قَالَ أَرَأَيْتَكَ هَٰذَا الَّذِي كَرَّمْتَ عَلَيَّ لَئِنْ أَخَّرْتَنِ إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ لَأَحْتَنِكَنَّ ذُرِّيَّتَهُ إِلَّا قَلِيلًا ( 62 ) İsra Suresi - Ayaa 62
(Yine Iblis) dedi ki: "Su benden üstün kildigini gördün mü? Yemin ederim ki, eger beni kiyamet gününe kadar ertelersen, pek azi hariç, onun zürriyetini kendi buyrugum altina alacagim."
قَالَ اذْهَبْ فَمَن تَبِعَكَ مِنْهُمْ فَإِنَّ جَهَنَّمَ جَزَاؤُكُمْ جَزَاءً مَّوْفُورًا ( 63 ) İsra Suresi - Ayaa 63
Allah buyurdu ki: "Haydi git! Onlardan kim sana uyarsa, süphesiz ki, cezaniz cehennemdir, hem de mükemmel bir ceza. "
وَاسْتَفْزِزْ مَنِ اسْتَطَعْتَ مِنْهُم بِصَوْتِكَ وَأَجْلِبْ عَلَيْهِم بِخَيْلِكَ وَرَجِلِكَ وَشَارِكْهُمْ فِي الْأَمْوَالِ وَالْأَوْلَادِ وَعِدْهُمْ ۚ وَمَا يَعِدُهُمُ الشَّيْطَانُ إِلَّا غُرُورًا ( 64 ) İsra Suresi - Ayaa 64
"Onlardan gücünün yettigini yerinden oynat. Atlilarin ve yayalarinla onlarin üzerine yaygarayi bas! Mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol! Ve onlara vaadlerde bulun." Fakat seytan onlara aldatmadan baska bir sey vaad etmez.
إِنَّ عِبَادِي لَيْسَ لَكَ عَلَيْهِمْ سُلْطَانٌ ۚ وَكَفَىٰ بِرَبِّكَ وَكِيلًا ( 65 ) İsra Suresi - Ayaa 65
Dogrusu benim (ihlasli) kullarim üzerinde senin hiçbir hakimiyetin yoktur. Vekil olarak Rabbin yeter.
رَّبُّكُمُ الَّذِي يُزْجِي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِن فَضْلِهِ ۚ إِنَّهُ كَانَ بِكُمْ رَحِيمًا ( 66 ) İsra Suresi - Ayaa 66
Rabbiniz, lütfundan nasib arayasiniz diye, sizin için denizde gemileri yürüten kudret sahibidir. Süphesiz O, size çok merhametlidir.
وَإِذَا مَسَّكُمُ الضُّرُّ فِي الْبَحْرِ ضَلَّ مَن تَدْعُونَ إِلَّا إِيَّاهُ ۖ فَلَمَّا نَجَّاكُمْ إِلَى الْبَرِّ أَعْرَضْتُمْ ۚ وَكَانَ الْإِنسَانُ كَفُورًا ( 67 ) İsra Suresi - Ayaa 67
Denizde basiniza bir felaket geldigi zaman, Allah'tan baska yalvardiginiz bütün putlar kaybolur. Allah sizi tehlikeden kurtarip karaya çikarinca da yüz çevirirsiniz. Zaten insan çok nankördür.
أَفَأَمِنتُمْ أَن يَخْسِفَ بِكُمْ جَانِبَ الْبَرِّ أَوْ يُرْسِلَ عَلَيْكُمْ حَاصِبًا ثُمَّ لَا تَجِدُوا لَكُمْ وَكِيلًا ( 68 ) İsra Suresi - Ayaa 68
(Denizden karaya çiktiginizda) O'nun sizi karada yerin dibine geçirmeyeceginden, yahut üzerinize tas yagdiran bir kasirga gördermeyeceginden emin misiniz? Sonra kendinize bir vekil de bulamazsiniz.
أَمْ أَمِنتُمْ أَن يُعِيدَكُمْ فِيهِ تَارَةً أُخْرَىٰ فَيُرْسِلَ عَلَيْكُمْ قَاصِفًا مِّنَ الرِّيحِ فَيُغْرِقَكُم بِمَا كَفَرْتُمْ ۙ ثُمَّ لَا تَجِدُوا لَكُمْ عَلَيْنَا بِهِ تَبِيعًا ( 69 ) İsra Suresi - Ayaa 69
Yoksa sizi tekrar denize döndürüp de üzerinize kasirgalar göndermeyeceginden ve böylece ettiginiz nankörlük sebebiyle sizi bogmayacagindan emin misiniz? Sonra bu yaptigimiza karsi, bizim aleyhimize size yardim edecek bir koruyucu bulamazsiniz.
وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَنِي آدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ وَرَزَقْنَاهُم مِّنَ الطَّيِّبَاتِ وَفَضَّلْنَاهُمْ عَلَىٰ كَثِيرٍ مِّمَّنْ خَلَقْنَا تَفْضِيلًا ( 70 ) İsra Suresi - Ayaa 70
Andolsun ki biz, insanoglunu san ve seref sahibi kildik. Karada ve denizde tasitlara yükledik ve temiz yiyeceklerden onlari riziklandirdik. Onlari yarattiklarimizin birçogundan üstün kildik.
يَوْمَ نَدْعُو كُلَّ أُنَاسٍ بِإِمَامِهِمْ ۖ فَمَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ بِيَمِينِهِ فَأُولَٰئِكَ يَقْرَءُونَ كِتَابَهُمْ وَلَا يُظْلَمُونَ فَتِيلًا ( 71 ) İsra Suresi - Ayaa 71
Kiyamet günü bütün insanlari önderleriyle çagiracagiz. O gün, kimin amel defteri sag eline verilirse, iste onlar kitaplarini okuyacaklar ve en küçük bir haksizliga ugratilmayacaklar.
وَمَن كَانَ فِي هَٰذِهِ أَعْمَىٰ فَهُوَ فِي الْآخِرَةِ أَعْمَىٰ وَأَضَلُّ سَبِيلًا ( 72 ) İsra Suresi - Ayaa 72
Her kim bu dünyada (manen) kör ise ahirette de kördür. Ve gidisçe daha saskindir.
وَإِن كَادُوا لَيَفْتِنُونَكَ عَنِ الَّذِي أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ لِتَفْتَرِيَ عَلَيْنَا غَيْرَهُ ۖ وَإِذًا لَّاتَّخَذُوكَ خَلِيلًا ( 73 ) İsra Suresi - Ayaa 73
(Ey Muhammed!) Az kalsin seni bile, sana vahyettigimizden baskasini bize karsi iftira edesin diye, fitneye düsüreceklerdi ve o takdirde seni dost edineceklerdi.
وَلَوْلَا أَن ثَبَّتْنَاكَ لَقَدْ كِدتَّ تَرْكَنُ إِلَيْهِمْ شَيْئًا قَلِيلًا ( 74 ) İsra Suresi - Ayaa 74
Eger biz sana sebat vermemis olsaydik, nerdeyse sen onlara birazcik meyledecektin.
إِذًا لَّأَذَقْنَاكَ ضِعْفَ الْحَيَاةِ وَضِعْفَ الْمَمَاتِ ثُمَّ لَا تَجِدُ لَكَ عَلَيْنَا نَصِيرًا ( 75 ) İsra Suresi - Ayaa 75
O takdirde, muhakkak hayatin da, ölümün de azabini sana kat kat tattirirdik. Sonra bize karsi kendin için hiçbir yardimci bulamazdin.
وَإِن كَادُوا لَيَسْتَفِزُّونَكَ مِنَ الْأَرْضِ لِيُخْرِجُوكَ مِنْهَا ۖ وَإِذًا لَّا يَلْبَثُونَ خِلَافَكَ إِلَّا قَلِيلًا ( 76 ) İsra Suresi - Ayaa 76
(Ey Muhammed!) Yakinda seni yurdundan çikarmak için, muhakkak ki rahatsiz edecekler ve o takdirde onlar da senin ardindan pek az kalacaklardir.
سُنَّةَ مَن قَدْ أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ مِن رُّسُلِنَا ۖ وَلَا تَجِدُ لِسُنَّتِنَا تَحْوِيلًا ( 77 ) İsra Suresi - Ayaa 77
Bu, senden önce gönderdigimiz bütün peygamberlerimiz hakkindaki sünnetimizdir. Bizim sünnetimizde herhangi bir degisme göremezsin.
أَقِمِ الصَّلَاةَ لِدُلُوكِ الشَّمْسِ إِلَىٰ غَسَقِ اللَّيْلِ وَقُرْآنَ الْفَجْرِ ۖ إِنَّ قُرْآنَ الْفَجْرِ كَانَ مَشْهُودًا ( 78 ) İsra Suresi - Ayaa 78
Günesin batiya kaymasindan, gecenin karanligina kadar (belirli vakitlerde) geregi üzere namazi kil, bir de sabah namazini kil. Çünkü sabah namazinda, gece ve gündüz melekleri hazir bulunur.
وَمِنَ اللَّيْلِ فَتَهَجَّدْ بِهِ نَافِلَةً لَّكَ عَسَىٰ أَن يَبْعَثَكَ رَبُّكَ مَقَامًا مَّحْمُودًا ( 79 ) İsra Suresi - Ayaa 79
Gecenin bir kisminda da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere uykudan kalk, Kur'ân ile teheccüd namazi kil, Rabbinin seni bir makam-i mahmuda (sefaat makamina) göndermesi kesindir.
وَقُل رَّبِّ أَدْخِلْنِي مُدْخَلَ صِدْقٍ وَأَخْرِجْنِي مُخْرَجَ صِدْقٍ وَاجْعَل لِّي مِن لَّدُنكَ سُلْطَانًا نَّصِيرًا ( 80 ) İsra Suresi - Ayaa 80
(Ey Muhammed!) De ki: "Rabbim! Beni, takdir ettigin yere gönül rahatligi ve huzur içinde koy ve çikacagim yerden de dürüstlükle ve selametle çikmami sagla. Bana katindan yardim edici bir kuvvet ver."
وَقُلْ جَاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ ۚ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا ( 81 ) İsra Suresi - Ayaa 81
(Ey Muhammed!) De ki: "Hak geldi, batil yok oldu. Elbette batil yok olmaya mahkumdur."
وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا هُوَ شِفَاءٌ وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ ۙ وَلَا يَزِيدُ الظَّالِمِينَ إِلَّا خَسَارًا ( 82 ) İsra Suresi - Ayaa 82
Biz Kur'ân'dan, iman edenler için bir sifa ve rahmet kaynagi olan âyetler indiriyoruz. Zalimlerin de ancak zararini artirir.
وَإِذَا أَنْعَمْنَا عَلَى الْإِنسَانِ أَعْرَضَ وَنَأَىٰ بِجَانِبِهِ ۖ وَإِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ كَانَ يَئُوسًا ( 83 ) İsra Suresi - Ayaa 83
Biz insana nimet verdigimiz zaman, Allah'i anmaktan yüz çevirip uzaklasir. Ona fenalik dokununca da ümitsizlige kapilir.
قُلْ كُلٌّ يَعْمَلُ عَلَىٰ شَاكِلَتِهِ فَرَبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَنْ هُوَ أَهْدَىٰ سَبِيلًا ( 84 ) İsra Suresi - Ayaa 84
De ki: "Herkes bulundugu hal ve niyetine göre is yapar. Bu durumda kimin en dogru yolda oldugunu Rabbiniz daha iyi bilir."
وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الرُّوحِ ۖ قُلِ الرُّوحُ مِنْ أَمْرِ رَبِّي وَمَا أُوتِيتُم مِّنَ الْعِلْمِ إِلَّا قَلِيلًا ( 85 ) İsra Suresi - Ayaa 85
Ey Muhammed! Sana ruhtan soruyorlar. De ki: "Ruh Rabbimin bildigi bir istir ve size ilimden ancak az bir sey verilmistir."
وَلَئِن شِئْنَا لَنَذْهَبَنَّ بِالَّذِي أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ ثُمَّ لَا تَجِدُ لَكَ بِهِ عَلَيْنَا وَكِيلًا ( 86 ) İsra Suresi - Ayaa 86
Yemin olsun ki, dilersek sana vahyettigimizi ortadan kaldiririz; sonra bize karsi kendine bir vekil (koruyucu) bulamazsin.
إِلَّا رَحْمَةً مِّن رَّبِّكَ ۚ إِنَّ فَضْلَهُ كَانَ عَلَيْكَ كَبِيرًا ( 87 ) İsra Suresi - Ayaa 87
Fakat Rabbinden bir rahmet olarak (biz bunu yapmadik). Gerçekten O'nun senin üzerindeki lütfu çok büyüktür.
قُل لَّئِنِ اجْتَمَعَتِ الْإِنسُ وَالْجِنُّ عَلَىٰ أَن يَأْتُوا بِمِثْلِ هَٰذَا الْقُرْآنِ لَا يَأْتُونَ بِمِثْلِهِ وَلَوْ كَانَ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ ظَهِيرًا ( 88 ) İsra Suresi - Ayaa 88
Ey Muhammed! De ki: "Yemin olsun, eger insanlar ve cinler bu Kur'ân'in benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine yardimci olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir."
وَلَقَدْ صَرَّفْنَا لِلنَّاسِ فِي هَٰذَا الْقُرْآنِ مِن كُلِّ مَثَلٍ فَأَبَىٰ أَكْثَرُ النَّاسِ إِلَّا كُفُورًا ( 89 ) İsra Suresi - Ayaa 89
Yemin olsun ki biz bu Kur'ân'da insanlar için çesitli misaller vermisizdir. Yine de insanlarin çogu inkârlarinda israr ederler.
وَقَالُوا لَن نُّؤْمِنَ لَكَ حَتَّىٰ تَفْجُرَ لَنَا مِنَ الْأَرْضِ يَنبُوعًا ( 90 ) İsra Suresi - Ayaa 90
Kâfirler söyle dediler: "Sen, bizim için yerden suyu kesilmeyen bir kaynak fiskirtmadikça sana asla inanmayacagiz."
أَوْ تَكُونَ لَكَ جَنَّةٌ مِّن نَّخِيلٍ وَعِنَبٍ فَتُفَجِّرَ الْأَنْهَارَ خِلَالَهَا تَفْجِيرًا ( 91 ) İsra Suresi - Ayaa 91
"Veyahut hurmaliklardan ve üzümlüklerden senin bir bahçen olsun da ortasindan saril saril irmaklar akitmalisin."
أَوْ تُسْقِطَ السَّمَاءَ كَمَا زَعَمْتَ عَلَيْنَا كِسَفًا أَوْ تَأْتِيَ بِاللَّهِ وَالْمَلَائِكَةِ قَبِيلًا ( 92 ) İsra Suresi - Ayaa 92
"Yahut söyleyip zannettigin gibi, gögü basimiza parça parça düsüresin veya Allah'i ve melekleri söyledigine sahit getiresin. "
أَوْ يَكُونَ لَكَ بَيْتٌ مِّن زُخْرُفٍ أَوْ تَرْقَىٰ فِي السَّمَاءِ وَلَن نُّؤْمِنَ لِرُقِيِّكَ حَتَّىٰ تُنَزِّلَ عَلَيْنَا كِتَابًا نَّقْرَؤُهُ ۗ قُلْ سُبْحَانَ رَبِّي هَلْ كُنتُ إِلَّا بَشَرًا رَّسُولًا ( 93 ) İsra Suresi - Ayaa 93
"Yahut altindan bir evin olsun, ya da göge çikmalisin. Ona çiktigina da asla inanmayiz. Ta ki bize, okuyacagimiz bir kitap indiresin." De ki: "Rabbimi tenzih ederim. Nihayet ben de, peygamber olan bir insandan baska bir sey degilim."
وَمَا مَنَعَ النَّاسَ أَن يُؤْمِنُوا إِذْ جَاءَهُمُ الْهُدَىٰ إِلَّا أَن قَالُوا أَبَعَثَ اللَّهُ بَشَرًا رَّسُولًا ( 94 ) İsra Suresi - Ayaa 94
Kendilerine dogru yolu gösteren peygamber gelince, insanlarin iman etmelerine engel olan sebep sadece: "Allah bir insani mi Peygamber gönderdi?" demeleridir.
قُل لَّوْ كَانَ فِي الْأَرْضِ مَلَائِكَةٌ يَمْشُونَ مُطْمَئِنِّينَ لَنَزَّلْنَا عَلَيْهِم مِّنَ السَّمَاءِ مَلَكًا رَّسُولًا ( 95 ) İsra Suresi - Ayaa 95
(Ey Muhammed! Mekkelilere) söyle de: "Eger yeryüzünde huzur içinde yürüyüp duran melekler olsaydi, elbette onlara gökten peygamber olarak bir melek indirirdik."
قُلْ كَفَىٰ بِاللَّهِ شَهِيدًا بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ ۚ إِنَّهُ كَانَ بِعِبَادِهِ خَبِيرًا بَصِيرًا ( 96 ) İsra Suresi - Ayaa 96
De ki: "Benimle sizin aranizda sahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarinin yaptigindan haberdardir, yaptiklarini çok iyi görendir."
وَمَن يَهْدِ اللَّهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِ ۖ وَمَن يُضْلِلْ فَلَن تَجِدَ لَهُمْ أَوْلِيَاءَ مِن دُونِهِ ۖ وَنَحْشُرُهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَلَىٰ وُجُوهِهِمْ عُمْيًا وَبُكْمًا وَصُمًّا ۖ مَّأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ ۖ كُلَّمَا خَبَتْ زِدْنَاهُمْ سَعِيرًا ( 97 ) İsra Suresi - Ayaa 97
Allah kime hidayet verirse, o dogru yoldadir. Kimi de hidayetten uzak tutarsa, artik bunlar için Allah'tan baska hiçbir yardimci bulamazsin. Ve biz, o kâfirleri kiyamet günü kör, dilsiz ve sagir olduklari halde, yüzleri üstü sürünerek hasredecegiz. Varacaklari yer cehennemdir; atesi dindikçe onun atesini artiririz.
ذَٰلِكَ جَزَاؤُهُم بِأَنَّهُمْ كَفَرُوا بِآيَاتِنَا وَقَالُوا أَإِذَا كُنَّا عِظَامًا وَرُفَاتًا أَإِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقًا جَدِيدًا ( 98 ) İsra Suresi - Ayaa 98
Bu onlarin cezasidir! Çünkü onlar, âyetlerimizi inkâr etmisler ve: "Sahi bizler, bir yigin kemik ve ufalanmis toz oldugumuz zaman mi, yeni bir yaratilisla diriltilmis olacagiz?" demislerdir.
أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّ اللَّهَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ قَادِرٌ عَلَىٰ أَن يَخْلُقَ مِثْلَهُمْ وَجَعَلَ لَهُمْ أَجَلًا لَّا رَيْبَ فِيهِ فَأَبَى الظَّالِمُونَ إِلَّا كُفُورًا ( 99 ) İsra Suresi - Ayaa 99
Onlar, gökleri ve yeri yaratan Allah'in, kendilerinin ayni olan insanlari yaratmaya da kadir oldugunu görüp bilmediler mi? Allah onlar için süphe edilmeyen bir vâde takdir etmistir. Fakat zalimler, inkârlarinda yine de israr ederler.
قُل لَّوْ أَنتُمْ تَمْلِكُونَ خَزَائِنَ رَحْمَةِ رَبِّي إِذًا لَّأَمْسَكْتُمْ خَشْيَةَ الْإِنفَاقِ ۚ وَكَانَ الْإِنسَانُ قَتُورًا ( 100 ) İsra Suresi - Ayaa 100
(Ey Muhammed!) De ki: "Eger siz Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydiniz, fakirlik korkusunu yine de elden birakmazdiniz." Dogrusu insan çok cimridir.
وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَىٰ تِسْعَ آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ ۖ فَاسْأَلْ بَنِي إِسْرَائِيلَ إِذْ جَاءَهُمْ فَقَالَ لَهُ فِرْعَوْنُ إِنِّي لَأَظُنُّكَ يَا مُوسَىٰ مَسْحُورًا ( 101 ) İsra Suresi - Ayaa 101
Andolsun biz Musa'ya apaçik dokuz mucize verdik. (Ey Peygamber!) Israilogullarina sor, Musa kendilerine geldiginde Firavun ona: "Ey Musa! Ben senin büyülenmis oldugunu saniyorum" demisti.
قَالَ لَقَدْ عَلِمْتَ مَا أَنزَلَ هَٰؤُلَاءِ إِلَّا رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ بَصَائِرَ وَإِنِّي لَأَظُنُّكَ يَا فِرْعَوْنُ مَثْبُورًا ( 102 ) İsra Suresi - Ayaa 102
Musa dedi ki: "Ey Firavun! Pekâlâ bilirsin ki, bu mucizeleri, birer ibret olmak üzere, ancak göklerin ve yerin Rabbi indirdi. Ey Firavun! Ben de seni helak olmus zannediyorum."
فَأَرَادَ أَن يَسْتَفِزَّهُم مِّنَ الْأَرْضِ فَأَغْرَقْنَاهُ وَمَن مَّعَهُ جَمِيعًا ( 103 ) İsra Suresi - Ayaa 103
Derken Firavun, Musa'yi ve Israilogullarini Misir'dan sürmek istedi. Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini suda bogduk.
وَقُلْنَا مِن بَعْدِهِ لِبَنِي إِسْرَائِيلَ اسْكُنُوا الْأَرْضَ فَإِذَا جَاءَ وَعْدُ الْآخِرَةِ جِئْنَا بِكُمْ لَفِيفًا ( 104 ) İsra Suresi - Ayaa 104
Arkasindan Israilogullarina söyle dedik: "Firavun"un sizi çikarmak istedigi arazide siz oturun! Sonra ahiret vaadi (kiyamet) geldigi vakit, hepinizi toplayip bir araya getirecegiz."
وَبِالْحَقِّ أَنزَلْنَاهُ وَبِالْحَقِّ نَزَلَ ۗ وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا مُبَشِّرًا وَنَذِيرًا ( 105 ) İsra Suresi - Ayaa 105
Biz bu Kur'an'i hak olarak indirdik, O, bütün hakikatleri içinde toplayarak indi. Ey Peygamber! Biz seni ancak müjdeci ve uyarici olarak gönderdik.
وَقُرْآنًا فَرَقْنَاهُ لِتَقْرَأَهُ عَلَى النَّاسِ عَلَىٰ مُكْثٍ وَنَزَّلْنَاهُ تَنزِيلًا ( 106 ) İsra Suresi - Ayaa 106
Sana Kur'ân'i verdik ve onu insanlara sindire sindire okuyasin diye (kisimlara) ayirdik ve biz onu yavas yavas indirdik.
قُلْ آمِنُوا بِهِ أَوْ لَا تُؤْمِنُوا ۚ إِنَّ الَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ مِن قَبْلِهِ إِذَا يُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ يَخِرُّونَ لِلْأَذْقَانِ سُجَّدًا ( 107 ) İsra Suresi - Ayaa 107
Ey Muhammed! De ki: Ister ona (Kur'ân'a) inanin, ister inanmayin; o daha önce kendilerine ilim verilenlere okundugunda onlar, yüzleri üstü secdeye kapanirlar.
وَيَقُولُونَ سُبْحَانَ رَبِّنَا إِن كَانَ وَعْدُ رَبِّنَا لَمَفْعُولًا ( 108 ) İsra Suresi - Ayaa 108
Ve derler ki: Rabbimizi tenzih ederiz. Süphesiz ki Rabbimizin vaadi gerçeklesir.
وَيَخِرُّونَ لِلْأَذْقَانِ يَبْكُونَ وَيَزِيدُهُمْ خُشُوعًا ۩ ( 109 ) İsra Suresi - Ayaa 109
Ve aglayarak yüzleri üstü secdeye kapanirlar. Hem de bu Kur'ân'i isitmek onlarin Allah'a teslimiyetlerini daha da artirir.
قُلِ ادْعُوا اللَّهَ أَوِ ادْعُوا الرَّحْمَٰنَ ۖ أَيًّا مَّا تَدْعُوا فَلَهُ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَىٰ ۚ وَلَا تَجْهَرْ بِصَلَاتِكَ وَلَا تُخَافِتْ بِهَا وَابْتَغِ بَيْنَ ذَٰلِكَ سَبِيلًا ( 110 ) İsra Suresi - Ayaa 110
(Sen onlara) de ki: Ister "Allah" deyin, ister "Rahmân" deyin, nasil çagirirsaniz çagirin. En güzel isimler O'nundur. Namazinda sesini pek yükseltme, çok da gizli okuma, orta yolu seç.
وَقُلِ الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي لَمْ يَتَّخِذْ وَلَدًا وَلَمْ يَكُن لَّهُ شَرِيكٌ فِي الْمُلْكِ وَلَمْ يَكُن لَّهُ وَلِيٌّ مِّنَ الذُّلِّ ۖ وَكَبِّرْهُ تَكْبِيرًا ( 111 ) İsra Suresi - Ayaa 111
Ve söyle de: Hamd o Allah'a ki, hiçbir çocuk edinmedi, mülkte ortagi yoktur, aciz olmayip bir yardimciya da ihtiyaci yoktur. Tekbir getirerek O'nu noksanliklardan yücelt de yücelt.

Rastgele Kitaplar

  • Muhammed b. AbdulvahhabMuhammed b. Abdulvahhab: değerli âlim Abdulaziz b. Baz'ın -Allah ona rahmet etsin- hicrî 1385 yılında, Medine-i Münevvere İslâm Üniversitesi rektör yardımcısı iken verdiği konferanstır. Merhum, bu konferansta Muhammed b. Abdulvahhab'ın kısa hayatını ve onun dâvetini açıklamıştır.

    Yazan : Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

    Gözden geçiren : Muhammed Şahin

    Yayınlayan : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan

    Source : http://www.islamhouse.com/p/329662

    Download :Muhammed b. Abdulvahhab

  • Anne-Baba ve Eğitimciler İçin İdeal Eğitim YöntemleriYazar, kitabın önsözünde şöyle diyor: "Eğitim hakkında çok söz edilmiş, ciltler dolusu kitaplar telif edilmiştir.Çeşitli kısımlara, türlü yol ve yöntemlere ayrılmıştır. Herkes de kendi yönteminin en ideal olduğunu ileri sürmektedir. Eskiden “Herkes Leylâ’ya ulaştığını iddia eder ama Leylâ bunların hiçbirini kabul etmez.” denilmiştir. Bu araştırmayı; bazı uygun çözümler de sunmakla birlikte çağdaş İslamî bakış açısından ele almak suretiyle ideal eğitim, ilgili meselelerin tedavisi, değişip duran sorunların etrafındaki görüş ve deneyimlerin sunumuna tahsis ettim. Devasa boyuttaki telifata rağmen ideal eğitime ve en iyi öğretime ulaşmamıza yardımcı olacak herşeyi araştırmayı sürdürmemiz gerekmektedir.Eğitim- öğretimin sorunları, ümmetin sorunlarıdır. Ümmetin hep birden, kurumlarını tutup ayağa kaldırması ve sorunlarının çözümü yolunda çaba göstermesi gerekmektedir. Ben de, benden önce bu alanda araştırma yapmış olanlara katılarak şunu dile getiriyorum: Bugün yaşadığımız gerçekliğin delaleti ile çocuklarımızın aldıkları ve almaya devam ettikleri eğitim uygun bir eğitim değildir. Mesajı yerine getirmek ve ümmet için nasihatte bulunmak suretiyle değişim ve eğitim-öğretimdeki bozuklukların ıslahı yönünde elimizi çabuk tutmazsak çocuklarımız ve torunlarımız da ileride aynı şeyi söyleyecekler."

    Gözden geçiren : Muhammed Şahin

    Yayınlayan : Guraba Yayınevi

    Source : http://www.islamhouse.com/p/264104

    Download :Anne-Baba ve Eğitimciler İçin İdeal Eğitim Yöntemleri

  • Tevhîd Kitabı ŞerhiAllah'ın Kulları Üzerindeki Hakkı Olan Tevhîd Kitabı: Müceddid İmam Muhammed et-Temîmî'nin -Allah ona rahmet etsin- telif ettiği nefis bir kitaptır. Bu kitap, Kur'an-ı Kerim ve Nebevî Sünnet'ten delillerle ehl-i sünnet ve-cemaat akidesinin açıklamasını içermektedir.Bu, alanında yazılmış büyük faydalar içeren bir kitaptır.Yazar bu kitapta, tevhîdi, tevhîdin fazîletini, tevhîde aykırı olan büyük şirki ve tevhîdin kemâline aykırı olan küçük şirki ve bid'atları açıklamıştır.

    Yazan : Abdurrahman b. Nasır es-Sa'di

    Gözden geçiren : Muhammed Şahin

    Yayınlayan : Guraba Yayınevi

    Source : http://www.islamhouse.com/p/244081

    Download :Tevhîd Kitabı Şerhi

  • Hac ve Umre Rehberi-

    Çeviren : Muhammed Şahin

    Yayınlayan : İslami İşler, Vakıflar, Davet ve İrşad Bakanlığı - Hac'da Hacıları İslami Aydınlatma ve Bilgilendirme Komitesi

    Source : http://www.islamhouse.com/p/793

    Download :Hac ve Umre RehberiHac ve Umre Rehberi

  • Kur'an ve Sünnetten Önemli Duâ ve Zikirler-

    Yazan : Halid el-Cureysi

    Çeviren : Muhammed Şahin

    Source : http://www.islamhouse.com/p/962

    Download :Kur'an ve Sünnetten Önemli Duâ ve ZikirlerKur'an ve Sünnetten Önemli Duâ ve Zikirler

Dili

Choose Suresi

Rastgele Kitaplar

Choose tafseer

Participate

Bookmark and Share