Türkçe - Zümer Suresi

Kur'an-ı Kerim » Türkçe » Zümer Suresi

Türkçe

Zümer Suresi - Ayet sayısı 75
تَنزِيلُ الْكِتَابِ مِنَ اللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ ( 1 ) Zümer Suresi - Ayaa 1
Bu kitabin indirilisi, Azîz ve Hakîm olan Allah tarafindandir.
إِنَّا أَنزَلْنَا إِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ فَاعْبُدِ اللَّهَ مُخْلِصًا لَّهُ الدِّينَ ( 2 ) Zümer Suresi - Ayaa 2
Emin ol, biz sana kitabi hakkiyla indirdik. Onun için dini yalniz kendisine halis kilarak Allah'a ibadet ve kulluk et.
أَلَا لِلَّهِ الدِّينُ الْخَالِصُ ۚ وَالَّذِينَ اتَّخَذُوا مِن دُونِهِ أَوْلِيَاءَ مَا نَعْبُدُهُمْ إِلَّا لِيُقَرِّبُونَا إِلَى اللَّهِ زُلْفَىٰ إِنَّ اللَّهَ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ فِي مَا هُمْ فِيهِ يَخْتَلِفُونَ ۗ إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي مَنْ هُوَ كَاذِبٌ كَفَّارٌ ( 3 ) Zümer Suresi - Ayaa 3
Iyi bil ki, halis din ancak Allah'indir. O'ndan baska birtakim dostlar tutanlar da söyle demektedirler: "Biz onlara sadece bizi Allah'a daha çok yaklastirsinlar diye ibadet ediyoruz." Süphe yok ki Allah, onlarin aralarinda ihtilaf edip durduklari seyde hükmünü verecektir. Herhalde yalanci ve nankör olan kimseyi Allah dogru yola çikarmaz.
لَّوْ أَرَادَ اللَّهُ أَن يَتَّخِذَ وَلَدًا لَّاصْطَفَىٰ مِمَّا يَخْلُقُ مَا يَشَاءُ ۚ سُبْحَانَهُ ۖ هُوَ اللَّهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ ( 4 ) Zümer Suresi - Ayaa 4
Eger Allah bir çocuk edinmek isteseydi, elbette yaratacagindan, dileyecegini seçecekti. Ama o bundan münezzehtir. O, tek ve kahredici olan Allah'tir.
خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ ۖ يُكَوِّرُ اللَّيْلَ عَلَى النَّهَارِ وَيُكَوِّرُ النَّهَارَ عَلَى اللَّيْلِ ۖ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ ۖ كُلٌّ يَجْرِي لِأَجَلٍ مُّسَمًّى ۗ أَلَا هُوَ الْعَزِيزُ الْغَفَّارُ ( 5 ) Zümer Suresi - Ayaa 5
O, gökleri ve yeri hak ile yaratti, geceyi gündüzün üstüne sariyor, gündüzü de gecenin üstüne sariyor. Günesi ve ay'i emrine âmade kilmis, her biri belli bir süreye kadar akip gitmektedir. Iyi bil ki, çok güçlü ve çok bagislayici olan ancak O'dur.
خَلَقَكُم مِّن نَّفْسٍ وَاحِدَةٍ ثُمَّ جَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَأَنزَلَ لَكُم مِّنَ الْأَنْعَامِ ثَمَانِيَةَ أَزْوَاجٍ ۚ يَخْلُقُكُمْ فِي بُطُونِ أُمَّهَاتِكُمْ خَلْقًا مِّن بَعْدِ خَلْقٍ فِي ظُلُمَاتٍ ثَلَاثٍ ۚ ذَٰلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ لَهُ الْمُلْكُ ۖ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۖ فَأَنَّىٰ تُصْرَفُونَ ( 6 ) Zümer Suresi - Ayaa 6
O, sizi bir nefisten yaratti. Hem sonra onun esini de ondan var etti. Sizin için yumusak basli hayvanlardan sekiz çift indirdi. Sizi analarinizin karinlarinda üç karanlik içinde yaratilistan yaratilisa yaratip duruyor. Iste Rabbiniz Allah O'dur. Mülk O'nundur, O'ndan baska tanri yoktur. O halde nasil haktan çevrilirsiniz?
إِن تَكْفُرُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَنِيٌّ عَنكُمْ ۖ وَلَا يَرْضَىٰ لِعِبَادِهِ الْكُفْرَ ۖ وَإِن تَشْكُرُوا يَرْضَهُ لَكُمْ ۗ وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ ۗ ثُمَّ إِلَىٰ رَبِّكُم مَّرْجِعُكُمْ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ ۚ إِنَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ ( 7 ) Zümer Suresi - Ayaa 7
Eger inkâr ederseniz, süphe yok ki Allah'in size ihtiyaci yoktur. Bununla beraber kullari hesabina küfre razi olmaz. Eger sükrederseniz sizin hesabiniza ona razi olur. Hiçbir günahkar da digerinin günahini çekecek degildir. Sonra dönüsünüz, Rabbinizedir. O vakit, O size bütün yaptiklarinizi haber verecektir. Çünkü O, bütün kalplerin özünü bilir.
وَإِذَا مَسَّ الْإِنسَانَ ضُرٌّ دَعَا رَبَّهُ مُنِيبًا إِلَيْهِ ثُمَّ إِذَا خَوَّلَهُ نِعْمَةً مِّنْهُ نَسِيَ مَا كَانَ يَدْعُو إِلَيْهِ مِن قَبْلُ وَجَعَلَ لِلَّهِ أَندَادًا لِّيُضِلَّ عَن سَبِيلِهِ ۚ قُلْ تَمَتَّعْ بِكُفْرِكَ قَلِيلًا ۖ إِنَّكَ مِنْ أَصْحَابِ النَّارِ ( 8 ) Zümer Suresi - Ayaa 8
Insana bir sikinti dokundugu zaman bütün gönlünü vererek Rabbine dua eder. Sonra kendisine tarafindan bir nimet lütfettigi zaman da önceden O'na dua ettigi hali unutur da, yolundan sapitmak için Allah'a ortaklar kosmaya baslar. Ey Muhammed! De ki: "Küfrünle biraz zevk et, çünkü sen, o atesliklerdensin."
أَمَّنْ هُوَ قَانِتٌ آنَاءَ اللَّيْلِ سَاجِدًا وَقَائِمًا يَحْذَرُ الْآخِرَةَ وَيَرْجُو رَحْمَةَ رَبِّهِ ۗ قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الَّذِينَ يَعْلَمُونَ وَالَّذِينَ لَا يَعْلَمُونَ ۗ إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُولُو الْأَلْبَابِ ( 9 ) Zümer Suresi - Ayaa 9
Yoksa o, gece saatlerinde kalkan, secdeye kapanip, kiyama durarak daima vazifesini yapan, ahireti hesaba katan ve Rabbinin rahmetini uman kimse gibi olur mu? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak temiz akil sahibi olanlar anlar.
قُلْ يَا عِبَادِ الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا رَبَّكُمْ ۚ لِلَّذِينَ أَحْسَنُوا فِي هَٰذِهِ الدُّنْيَا حَسَنَةٌ ۗ وَأَرْضُ اللَّهِ وَاسِعَةٌ ۗ إِنَّمَا يُوَفَّى الصَّابِرُونَ أَجْرَهُم بِغَيْرِ حِسَابٍ ( 10 ) Zümer Suresi - Ayaa 10
Ey Muhammed! Tarafimdan söyle: "Ey iman eden kullarim! Rabbinizden korkun. Bu dünyada güzellik yapanlara bir güzellik vardir. Allah'in yeryüzü genistir. Ancak sabredenlere mükafatlari hesapsiz ödenecektir."
قُلْ إِنِّي أُمِرْتُ أَنْ أَعْبُدَ اللَّهَ مُخْلِصًا لَّهُ الدِّينَ ( 11 ) Zümer Suresi - Ayaa 11
De ki: "Bana, dini sadece kendisine halis kilarak Allah'a ibadet etmem emredildi."
وَأُمِرْتُ لِأَنْ أَكُونَ أَوَّلَ الْمُسْلِمِينَ ( 12 ) Zümer Suresi - Ayaa 12
"Hem O'nun birligine teslim olan müslümanlarin ilki olmam da bana emredildi."
قُلْ إِنِّي أَخَافُ إِنْ عَصَيْتُ رَبِّي عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ ( 13 ) Zümer Suresi - Ayaa 13
De ki: "Eger Rabbime isyan edersem, büyük bir günün azabindan korkarim."
قُلِ اللَّهَ أَعْبُدُ مُخْلِصًا لَّهُ دِينِي ( 14 ) Zümer Suresi - Ayaa 14
De ki: "Ben dinimi kendisine halis kilarak yalniz Allah'a kulluk ederim."
فَاعْبُدُوا مَا شِئْتُم مِّن دُونِهِ ۗ قُلْ إِنَّ الْخَاسِرِينَ الَّذِينَ خَسِرُوا أَنفُسَهُمْ وَأَهْلِيهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ۗ أَلَا ذَٰلِكَ هُوَ الْخُسْرَانُ الْمُبِينُ ( 15 ) Zümer Suresi - Ayaa 15
"Siz de O'ndan baska dilediginize kul olun." De ki: "Asil hüsrana düsenler, kiyamet günü kendilerine ve mensuplarina ziyan edenlerdir. Evet, iste asil açik hüsran budur."
لَهُم مِّن فَوْقِهِمْ ظُلَلٌ مِّنَ النَّارِ وَمِن تَحْتِهِمْ ظُلَلٌ ۚ ذَٰلِكَ يُخَوِّفُ اللَّهُ بِهِ عِبَادَهُ ۚ يَا عِبَادِ فَاتَّقُونِ ( 16 ) Zümer Suresi - Ayaa 16
Onlarin üstlerinde atesten tabakalar, altlarinda yine atesten tabakalar vardir. Iste Allah, kullarini bundan korkutuyor, "Ey kullarim! benden korkun." (diyor).
وَالَّذِينَ اجْتَنَبُوا الطَّاغُوتَ أَن يَعْبُدُوهَا وَأَنَابُوا إِلَى اللَّهِ لَهُمُ الْبُشْرَىٰ ۚ فَبَشِّرْ عِبَادِ ( 17 ) Zümer Suresi - Ayaa 17
Taguttan, ona kulluk etmekten kaçinip da tam gönülle Allah'a yönelenlere gelince, müjde onlaradir. Haydi müjdele kullarimi.
الَّذِينَ يَسْتَمِعُونَ الْقَوْلَ فَيَتَّبِعُونَ أَحْسَنَهُ ۚ أُولَٰئِكَ الَّذِينَ هَدَاهُمُ اللَّهُ ۖ وَأُولَٰئِكَ هُمْ أُولُو الْأَلْبَابِ ( 18 ) Zümer Suresi - Ayaa 18
O kullarimi ki, onlar sözü dinlerler, sonra da en güzeline uyarlar. Iste onlar, Allah'in kendilerine hidayet verdigi kimselerdir. Iste temiz akillilar da onlardir.
أَفَمَنْ حَقَّ عَلَيْهِ كَلِمَةُ الْعَذَابِ أَفَأَنتَ تُنقِذُ مَن فِي النَّارِ ( 19 ) Zümer Suresi - Ayaa 19
Ya üzerine azab kelimesi hak olmus kimse de mi (böyledir)? Artik o atesteki kimseyi sen mi çikaracaksin?
لَٰكِنِ الَّذِينَ اتَّقَوْا رَبَّهُمْ لَهُمْ غُرَفٌ مِّن فَوْقِهَا غُرَفٌ مَّبْنِيَّةٌ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ ۖ وَعْدَ اللَّهِ ۖ لَا يُخْلِفُ اللَّهُ الْمِيعَادَ ( 20 ) Zümer Suresi - Ayaa 20
Fakat o Rablerine siginarak korunanlar için altlarindan irmaklar akan, üzerlerinden sehnisinler yapilmis, sehnisinli (balkonlu) köskler vardir. Bu, Allah'in vaadidir. Allah vaadinden caymaz.
أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ أَنزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَسَلَكَهُ يَنَابِيعَ فِي الْأَرْضِ ثُمَّ يُخْرِجُ بِهِ زَرْعًا مُّخْتَلِفًا أَلْوَانُهُ ثُمَّ يَهِيجُ فَتَرَاهُ مُصْفَرًّا ثُمَّ يَجْعَلُهُ حُطَامًا ۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَذِكْرَىٰ لِأُولِي الْأَلْبَابِ ( 21 ) Zümer Suresi - Ayaa 21
Allah'in gökten bir su indirip de onu bir yoluyla yeryüzündeki menbalara koydugunu görmedin mi? Sonra onunla türlü renklerde bir ekin çikarir, sonra onun olgunlasip sarardigini görürsün. Sonra da onu bir çöpe çevirir. Elbette bunda temiz akillilar için bir ihtar vardir.
أَفَمَن شَرَحَ اللَّهُ صَدْرَهُ لِلْإِسْلَامِ فَهُوَ عَلَىٰ نُورٍ مِّن رَّبِّهِ ۚ فَوَيْلٌ لِّلْقَاسِيَةِ قُلُوبُهُم مِّن ذِكْرِ اللَّهِ ۚ أُولَٰئِكَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ ( 22 ) Zümer Suresi - Ayaa 22
Allah, kimin bagrini Islâm'a açmis ise iste o, Rabbinden bir nur üzerinde degil midir? Artik Allah'in zikri hususunda kalpleri katilasmis olanlarin vay haline! Iste bunlar, apaçik bir sapiklik içindedirler.
اللَّهُ نَزَّلَ أَحْسَنَ الْحَدِيثِ كِتَابًا مُّتَشَابِهًا مَّثَانِيَ تَقْشَعِرُّ مِنْهُ جُلُودُ الَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ ثُمَّ تَلِينُ جُلُودُهُمْ وَقُلُوبُهُمْ إِلَىٰ ذِكْرِ اللَّهِ ۚ ذَٰلِكَ هُدَى اللَّهِ يَهْدِي بِهِ مَن يَشَاءُ ۚ وَمَن يُضْلِلِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ هَادٍ ( 23 ) Zümer Suresi - Ayaa 23
Allah, kelamin en güzelini ikizli, ahenkli bir kitap olarak indirdi.(1) Ondan Rablerine saygisi olanlarin derileri ürperir. Sonra derileri de, kalpleri de Allah'in zikrine karsi yumusar. Iste bu Allah'in rehberidir. Allah, onunla diledigini dogru yola çikarir. Her kimi de Allah sasirtirsa, artik ona dogru yolu gösterecek yoktur.
أَفَمَن يَتَّقِي بِوَجْهِهِ سُوءَ الْعَذَابِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ۚ وَقِيلَ لِلظَّالِمِينَ ذُوقُوا مَا كُنتُمْ تَكْسِبُونَ ( 24 ) Zümer Suresi - Ayaa 24
O halde kiyamet günü zalimlere: "Tadin bakalim kazanip durduklarinizi!" denilirken, o kötü azabdan yüzü ile korunacak kimse ne olur?(1)
كَذَّبَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَأَتَاهُمُ الْعَذَابُ مِنْ حَيْثُ لَا يَشْعُرُونَ ( 25 ) Zümer Suresi - Ayaa 25
Onlardan öncekiler de yalanladilar da kendilerine, hatirlarina gelmez yönden azab geliverdi.
فَأَذَاقَهُمُ اللَّهُ الْخِزْيَ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا ۖ وَلَعَذَابُ الْآخِرَةِ أَكْبَرُ ۚ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ ( 26 ) Zümer Suresi - Ayaa 26
Allah, onlara dünya hayatinda zilleti tattirdi. Ahiret azabi ise elbette daha büyüktür. Keske bilselerdi!
وَلَقَدْ ضَرَبْنَا لِلنَّاسِ فِي هَٰذَا الْقُرْآنِ مِن كُلِّ مَثَلٍ لَّعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ ( 27 ) Zümer Suresi - Ayaa 27
Yemin ederim ki, bu Kur'ân'da insanlar için her türlüsünden temsil getirdik. Gerek ki iyi düsünsünler.
قُرْآنًا عَرَبِيًّا غَيْرَ ذِي عِوَجٍ لَّعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ ( 28 ) Zümer Suresi - Ayaa 28
Pürüzsüz Arapça bir Kur'ân (indirdik ki, Allah'in azabindan) korunsunlar.
ضَرَبَ اللَّهُ مَثَلًا رَّجُلًا فِيهِ شُرَكَاءُ مُتَشَاكِسُونَ وَرَجُلًا سَلَمًا لِّرَجُلٍ هَلْ يَسْتَوِيَانِ مَثَلًا ۚ الْحَمْدُ لِلَّهِ ۚ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ ( 29 ) Zümer Suresi - Ayaa 29
Allah, söyle bir misal vermistir: Bir adam ve birtakim ortaklari var, hirçin hirçin çekisip duruyorlar. Bir de yalniz bir kisiye bagli selamet içinde olan bir adam var. Bu ikisinin hali hiç bir olur mu? Hamd Allah'indir, fakat pek çoklari bilmezler.
إِنَّكَ مَيِّتٌ وَإِنَّهُم مَّيِّتُونَ ( 30 ) Zümer Suresi - Ayaa 30
Sen elbette öleceksin, onlar da elbette öleceklerdir.
ثُمَّ إِنَّكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عِندَ رَبِّكُمْ تَخْتَصِمُونَ ( 31 ) Zümer Suresi - Ayaa 31
Sonra siz muhakkak kiyamet gününde Rabbinizin huzurunda birbirinizden davaci olacaksiniz.
فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّن كَذَبَ عَلَى اللَّهِ وَكَذَّبَ بِالصِّدْقِ إِذْ جَاءَهُ ۚ أَلَيْسَ فِي جَهَنَّمَ مَثْوًى لِّلْكَافِرِينَ ( 32 ) Zümer Suresi - Ayaa 32
Allah'a karsi yalan söyleyen ve dogru kendisine geldigi zaman onu yalan sayandan daha zalim (daha haksiz) kim olabilir? Kâfirlerin yeri cehennemde degil midir?
وَالَّذِي جَاءَ بِالصِّدْقِ وَصَدَّقَ بِهِ ۙ أُولَٰئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ ( 33 ) Zümer Suresi - Ayaa 33
Dogruyu getiren ve onu tasdik edene gelince, iste onlar kötülükten korunan müttakilerdir.
لَهُم مَّا يَشَاءُونَ عِندَ رَبِّهِمْ ۚ ذَٰلِكَ جَزَاءُ الْمُحْسِنِينَ ( 34 ) Zümer Suresi - Ayaa 34
Onlara, Rablerinin yaninda ne dilerlerse vardir. Iste bu, iyilik yapanlarin mükafatidir.
لِيُكَفِّرَ اللَّهُ عَنْهُمْ أَسْوَأَ الَّذِي عَمِلُوا وَيَجْزِيَهُمْ أَجْرَهُم بِأَحْسَنِ الَّذِي كَانُوا يَعْمَلُونَ ( 35 ) Zümer Suresi - Ayaa 35
Çünkü Allah, onlarin önceden yaptiklari amelin en kötüsünü bile keffaretle örtüp, islemekte bulunduklari güzel amellerin en güzeline göre mükafatlarini kendilerine verecektir.
أَلَيْسَ اللَّهُ بِكَافٍ عَبْدَهُ ۖ وَيُخَوِّفُونَكَ بِالَّذِينَ مِن دُونِهِ ۚ وَمَن يُضْلِلِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ هَادٍ ( 36 ) Zümer Suresi - Ayaa 36
Allah, kuluna kâfi degil midir? Durmuslar da seni O'ndan baskalariyla korkutuyorlar. Her kimi ki Allah sasirtirsa, artik ona hidayet edecek yoktur.
وَمَن يَهْدِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِن مُّضِلٍّ ۗ أَلَيْسَ اللَّهُ بِعَزِيزٍ ذِي انتِقَامٍ ( 37 ) Zümer Suresi - Ayaa 37
Her kime de Allah hidayet verirse artik onu da sasirtacak yoktur. Allah aziz (çok güçlü) ve intikam sahibi degil midir?
وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ ۚ قُلْ أَفَرَأَيْتُم مَّا تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ إِنْ أَرَادَنِيَ اللَّهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّهِ أَوْ أَرَادَنِي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِهِ ۚ قُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ ۖ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ ( 38 ) Zümer Suresi - Ayaa 38
Andolsun ki onlara: "O gökleri ve yeri kim yaratti?" diye soracak olsan: "Elbette Allah!" diyeceklerdir. O halde gördünüz ya Allah'tan baska çagirdiklarinizi! Eger Allah bana bir zarar vermek isterse, onlar O'nun zararini giderebilirler mi? Yahut bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun rahmetini tutabilirler mi? De ki: "Allah, bana yeter." Tevekkül edenler, hep O'na dayanirlar.
قُلْ يَا قَوْمِ اعْمَلُوا عَلَىٰ مَكَانَتِكُمْ إِنِّي عَامِلٌ ۖ فَسَوْفَ تَعْلَمُونَ ( 39 ) Zümer Suresi - Ayaa 39
De ki: "Ey kavmim! Haliniz üzere çalisin. Ben de kendi halime göre çalisiyorum. Artik ileride bileceksiniz."
مَن يَأْتِيهِ عَذَابٌ يُخْزِيهِ وَيَحِلُّ عَلَيْهِ عَذَابٌ مُّقِيمٌ ( 40 ) Zümer Suresi - Ayaa 40
"Kendisini rezil edecek azabin kime gelecegini ve sürekli bir azabin kimin üzerine konacagini."
إِنَّا أَنزَلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ لِلنَّاسِ بِالْحَقِّ ۖ فَمَنِ اهْتَدَىٰ فَلِنَفْسِهِ ۖ وَمَن ضَلَّ فَإِنَّمَا يَضِلُّ عَلَيْهَا ۖ وَمَا أَنتَ عَلَيْهِم بِوَكِيلٍ ( 41 ) Zümer Suresi - Ayaa 41
Biz bu kitabi sana, insanlar için hak ile indirdik. O halde kim dogru yola gelirse kendi lehinedir. Kim de saparsa, sirf kendi aleyhine olarak sapar. Sen onlarin üzerine vekil degilsin.
اللَّهُ يَتَوَفَّى الْأَنفُسَ حِينَ مَوْتِهَا وَالَّتِي لَمْ تَمُتْ فِي مَنَامِهَا ۖ فَيُمْسِكُ الَّتِي قَضَىٰ عَلَيْهَا الْمَوْتَ وَيُرْسِلُ الْأُخْرَىٰ إِلَىٰ أَجَلٍ مُّسَمًّى ۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ ( 42 ) Zümer Suresi - Ayaa 42
Allah, o canlari öldükleri zaman, ölmeyenleri de uyuduklarinda alir. Sonra haklarinda ölüm hükmü verdiklerini alikor, digerlerini de takdir edilmis bir süreye kadar saliverir. Süphesiz ki bunda düsünecek bir kavim için nice ibretler vardir.
أَمِ اتَّخَذُوا مِن دُونِ اللَّهِ شُفَعَاءَ ۚ قُلْ أَوَلَوْ كَانُوا لَا يَمْلِكُونَ شَيْئًا وَلَا يَعْقِلُونَ ( 43 ) Zümer Suresi - Ayaa 43
Yoksa Allah'tan baska sefaatçiler mi edindiler? De ki: "Onlar hiçbir seye güç yetiremezler ve akil erdiremezlerse de mi (böyle yapacaksiniz)?"
قُل لِّلَّهِ الشَّفَاعَةُ جَمِيعًا ۖ لَّهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۖ ثُمَّ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ ( 44 ) Zümer Suresi - Ayaa 44
De ki: "Bütün sefaat Allah'indir. Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. Sonra hep döndürülüp O'na götürüleceksiniz."
وَإِذَا ذُكِرَ اللَّهُ وَحْدَهُ اشْمَأَزَّتْ قُلُوبُ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ ۖ وَإِذَا ذُكِرَ الَّذِينَ مِن دُونِهِ إِذَا هُمْ يَسْتَبْشِرُونَ ( 45 ) Zümer Suresi - Ayaa 45
Böyle iken, Allah bir olarak anildigi zaman ahirete inanmayanlarin yürekleri burkulur da, O'ndan baskalari anildigi zaman derhal yüzleri güler.
قُلِ اللَّهُمَّ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ عَالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ أَنتَ تَحْكُمُ بَيْنَ عِبَادِكَ فِي مَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ ( 46 ) Zümer Suresi - Ayaa 46
De ki: "Ey gökleri ve yeri yaratan, görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'im! Kullarin arasinda, o ihtilaf edip durduklari seyler hakkinda sen hüküm vereceksin."
وَلَوْ أَنَّ لِلَّذِينَ ظَلَمُوا مَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا وَمِثْلَهُ مَعَهُ لَافْتَدَوْا بِهِ مِن سُوءِ الْعَذَابِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ۚ وَبَدَا لَهُم مِّنَ اللَّهِ مَا لَمْ يَكُونُوا يَحْتَسِبُونَ ( 47 ) Zümer Suresi - Ayaa 47
Eger bütün yeryüzündekiler ve bir o kadari da beraber o zulmedenlerin olsaydi, kiyamet günü azabin kötülügünden kurtulmak için onu mutlaka feda ederlerdi. Ancak ne var ki, hiç hesaba katmadiklari seyler, Allah tarafindan karsilarina çikarilir.
وَبَدَا لَهُمْ سَيِّئَاتُ مَا كَسَبُوا وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ ( 48 ) Zümer Suresi - Ayaa 48
Öyle ki, yaptiklari amellerin kötülükleri karsilarina çikmis ve alay edip durduklari seyler, kendilerini sarmistir.
فَإِذَا مَسَّ الْإِنسَانَ ضُرٌّ دَعَانَا ثُمَّ إِذَا خَوَّلْنَاهُ نِعْمَةً مِّنَّا قَالَ إِنَّمَا أُوتِيتُهُ عَلَىٰ عِلْمٍ ۚ بَلْ هِيَ فِتْنَةٌ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ ( 49 ) Zümer Suresi - Ayaa 49
Fakat insana bir sikinti dokunuverince bize yalvarir, sonra kendisine tarafimizdan bir nimet bahsettigimiz zaman da: "O bana bir bilgi üzerine verildi." der. Belki bu bir imtihandir, fakat pek çoklari bilmezler.
قَدْ قَالَهَا الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَمَا أَغْنَىٰ عَنْهُم مَّا كَانُوا يَكْسِبُونَ ( 50 ) Zümer Suresi - Ayaa 50
Onu, bunlardan öncekiler de söyledi. Fakat o kazandiklari, kendilerini kurtarmadi.
فَأَصَابَهُمْ سَيِّئَاتُ مَا كَسَبُوا ۚ وَالَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْ هَٰؤُلَاءِ سَيُصِيبُهُمْ سَيِّئَاتُ مَا كَسَبُوا وَمَا هُم بِمُعْجِزِينَ ( 51 ) Zümer Suresi - Ayaa 51
Neticede kazandiklarinin kötülükleri, baslarina geçti. Sunlardan o zulmedenlerin de kazandiklari kötülükleri baslarina geçecektir. Onlar da bunu atlatacak degillerdir.
أَوَلَمْ يَعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَن يَشَاءُ وَيَقْدِرُ ۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ ( 52 ) Zümer Suresi - Ayaa 52
Hâlâ bilmediler mi ki; Allah, rizki diledigine açar ve kisar. Süphesiz ki bunda iman edecek bir kavim için nice ibretler vardir.
قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذِينَ أَسْرَفُوا عَلَىٰ أَنفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِن رَّحْمَةِ اللَّهِ ۚ إِنَّ اللَّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمِيعًا ۚ إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ ( 53 ) Zümer Suresi - Ayaa 53
De ki: "Ey haddi asarak nefislerine karsi israf etmis olan kullarim! Allah'in rahmetinden ümid kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahlari bagislar. Süphesiz ki O, çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir."
وَأَنِيبُوا إِلَىٰ رَبِّكُمْ وَأَسْلِمُوا لَهُ مِن قَبْلِ أَن يَأْتِيَكُمُ الْعَذَابُ ثُمَّ لَا تُنصَرُونَ ( 54 ) Zümer Suresi - Ayaa 54
Onun için ümidi kesmeyin de basiniza azab gelmeden önce tevbe ile Rabbinize yönelin ve O'na teslim olun. Sonra kurtulamazsiniz.
وَاتَّبِعُوا أَحْسَنَ مَا أُنزِلَ إِلَيْكُم مِّن رَّبِّكُم مِّن قَبْلِ أَن يَأْتِيَكُمُ الْعَذَابُ بَغْتَةً وَأَنتُمْ لَا تَشْعُرُونَ ( 55 ) Zümer Suresi - Ayaa 55
Haberiniz olmayarak ansizin basiniza azab gelmeden önce (halis müslüman olun da) Rabbinizden size indirilenin en güzelini takib ve tatbik edin.
أَن تَقُولَ نَفْسٌ يَا حَسْرَتَا عَلَىٰ مَا فَرَّطتُ فِي جَنبِ اللَّهِ وَإِن كُنتُ لَمِنَ السَّاخِرِينَ ( 56 ) Zümer Suresi - Ayaa 56
(O günden sakinin ki günahkar) nefis söyle diyecektir: "Allah'in yaninda yaptigim kusurlardan dolayi yazik bana! Dogrusu ben alay edenlerdendim."
أَوْ تَقُولَ لَوْ أَنَّ اللَّهَ هَدَانِي لَكُنتُ مِنَ الْمُتَّقِينَ ( 57 ) Zümer Suresi - Ayaa 57
Yahut söyle diyecektir: "Allah bana dogru yolu gösterseydi, her halde ben müttakilerden olurdum."
أَوْ تَقُولَ حِينَ تَرَى الْعَذَابَ لَوْ أَنَّ لِي كَرَّةً فَأَكُونَ مِنَ الْمُحْسِنِينَ ( 58 ) Zümer Suresi - Ayaa 58
Veya azabi gördügü zaman söyle diyecektir: "Bana bir geri dönüs olsaydi da ben de o iyilik yapanlardan olsaydim."
بَلَىٰ قَدْ جَاءَتْكَ آيَاتِي فَكَذَّبْتَ بِهَا وَاسْتَكْبَرْتَ وَكُنتَ مِنَ الْكَافِرِينَ ( 59 ) Zümer Suresi - Ayaa 59
(Ona): "Hayir sana âyetlerim geldi de onlara yalan dedin, kibirlenmek istedin ve kâfirlerden oldun." (denir.)
وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ تَرَى الَّذِينَ كَذَبُوا عَلَى اللَّهِ وُجُوهُهُم مُّسْوَدَّةٌ ۚ أَلَيْسَ فِي جَهَنَّمَ مَثْوًى لِّلْمُتَكَبِّرِينَ ( 60 ) Zümer Suresi - Ayaa 60
Hem o kiyamet günü görürsün ki, Allah'a karsi yalan söyleyenlerin yüzleri kararmistir. Kibirlenenlerin yeri cehennem degil mi?
وَيُنَجِّي اللَّهُ الَّذِينَ اتَّقَوْا بِمَفَازَتِهِمْ لَا يَمَسُّهُمُ السُّوءُ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ ( 61 ) Zümer Suresi - Ayaa 61
Kötülükten sakinan müttakileri ise Allah basarilarindan dolayi kurtulusa çikarir. Onlara fenalik dokunmaz ve onlar üzülecek de degillerdir.
اللَّهُ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ ۖ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ وَكِيلٌ ( 62 ) Zümer Suresi - Ayaa 62
Allah, her seyin yaraticisidir. Her sey üzerine vekil de O'dur.
لَّهُ مَقَالِيدُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۗ وَالَّذِينَ كَفَرُوا بِآيَاتِ اللَّهِ أُولَٰئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ ( 63 ) Zümer Suresi - Ayaa 63
Bütün göklerin ve yerin kilitleri O'nundur. Allah'in âyetlerini inkâr edenlere gelince, iste onlar, kendilerine yazik edenlerdir.
قُلْ أَفَغَيْرَ اللَّهِ تَأْمُرُونِّي أَعْبُدُ أَيُّهَا الْجَاهِلُونَ ( 64 ) Zümer Suresi - Ayaa 64
De ki: "Ey cahiller! Simdi bana o Allah'tan baskasina mi kulluk etmemi emrediyorsunuz?"
وَلَقَدْ أُوحِيَ إِلَيْكَ وَإِلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِكَ لَئِنْ أَشْرَكْتَ لَيَحْبَطَنَّ عَمَلُكَ وَلَتَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرِينَ ( 65 ) Zümer Suresi - Ayaa 65
Andolsun ki, sana da, senden öncekilere de su vahyedildi: "Yemin ederim ki, eger sirk kosarsan bütün çalismalarin bosa gider ve mutlaka kendine yazik edenlerden olursun."
بَلِ اللَّهَ فَاعْبُدْ وَكُن مِّنَ الشَّاكِرِينَ ( 66 ) Zümer Suresi - Ayaa 66
Hayir, onun için yalniz Allah'a kulluk et ve sükredenlerden ol.
وَمَا قَدَرُوا اللَّهَ حَقَّ قَدْرِهِ وَالْأَرْضُ جَمِيعًا قَبْضَتُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَالسَّمَاوَاتُ مَطْوِيَّاتٌ بِيَمِينِهِ ۚ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَىٰ عَمَّا يُشْرِكُونَ ( 67 ) Zümer Suresi - Ayaa 67
Allah'i hakkiyla takdir edemediler. Halbuki bütün yer kiyamet günü O'nun avucundadir. Gökler de kudretiyle dürülmüstür. O, onlarin ortak kostuklarindan münezzeh ve çok yüksektir.
وَنُفِخَ فِي الصُّورِ فَصَعِقَ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَمَن فِي الْأَرْضِ إِلَّا مَن شَاءَ اللَّهُ ۖ ثُمَّ نُفِخَ فِيهِ أُخْرَىٰ فَإِذَا هُمْ قِيَامٌ يَنظُرُونَ ( 68 ) Zümer Suresi - Ayaa 68
Ve sûra üflenmistir. Göklerde kim var, yerde kim varsa çarpilip yikilmistir. Ancak Allah'in diledigi müstesna. Sonra ona bir daha üflenmistir. Bu defa da hep onlar kalkmislar bakiyorlardir.
وَأَشْرَقَتِ الْأَرْضُ بِنُورِ رَبِّهَا وَوُضِعَ الْكِتَابُ وَجِيءَ بِالنَّبِيِّينَ وَالشُّهَدَاءِ وَقُضِيَ بَيْنَهُم بِالْحَقِّ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ ( 69 ) Zümer Suresi - Ayaa 69
Yer, Rabbinin nuru ile parlamistir. Kitap konmus, peygamberler ve sahitler getirilmis ve aralarinda hak ile hüküm verilmektedir. Hem onlara hiç haksizlik yapilmaz.
وَوُفِّيَتْ كُلُّ نَفْسٍ مَّا عَمِلَتْ وَهُوَ أَعْلَمُ بِمَا يَفْعَلُونَ ( 70 ) Zümer Suresi - Ayaa 70
Herkese ne amel yaptiysa karsiligi tam olarak ödenmistir. O (Allah), onlarin yaptiklarini en iyi sekilde bilmektedir.
وَسِيقَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِلَىٰ جَهَنَّمَ زُمَرًا ۖ حَتَّىٰ إِذَا جَاءُوهَا فُتِحَتْ أَبْوَابُهَا وَقَالَ لَهُمْ خَزَنَتُهَا أَلَمْ يَأْتِكُمْ رُسُلٌ مِّنكُمْ يَتْلُونَ عَلَيْكُمْ آيَاتِ رَبِّكُمْ وَيُنذِرُونَكُمْ لِقَاءَ يَوْمِكُمْ هَٰذَا ۚ قَالُوا بَلَىٰ وَلَٰكِنْ حَقَّتْ كَلِمَةُ الْعَذَابِ عَلَى الْكَافِرِينَ ( 71 ) Zümer Suresi - Ayaa 71
Inkâr edenler bölük bölük cehenneme sevkedilmektedir. Nihayet oraya vardiklarinda kapilari açilir ve bekçileri onlara: "Içinizden size Rabbinizin âyetlerini okuyan, bu gününüzle karsilasacaginiza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?" derler. Onlar da: "Evet geldi" derler. Fakat kâfirler üzerine azab kelimesi hak oldu.
قِيلَ ادْخُلُوا أَبْوَابَ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا ۖ فَبِئْسَ مَثْوَى الْمُتَكَبِّرِينَ ( 72 ) Zümer Suresi - Ayaa 72
(Onlara): "Ebedî olarak içinde kalmak üzere girin cehennemin kapilarindan" denir. Bak, büyüklük taslayanlarin yeri ne kötüdür!
وَسِيقَ الَّذِينَ اتَّقَوْا رَبَّهُمْ إِلَى الْجَنَّةِ زُمَرًا ۖ حَتَّىٰ إِذَا جَاءُوهَا وَفُتِحَتْ أَبْوَابُهَا وَقَالَ لَهُمْ خَزَنَتُهَا سَلَامٌ عَلَيْكُمْ طِبْتُمْ فَادْخُلُوهَا خَالِدِينَ ( 73 ) Zümer Suresi - Ayaa 73
Rablerinden korkanlar da bölük bölük cennete sevk edilmektedir. Nihayet oraya vardiklari zaman kapilari açilir ve bekçileri onlara: "Selâm sizlere, ne hossunuz! Ebedî olarak içinde kalmak üzere haydi girin oraya!" derler.
وَقَالُوا الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي صَدَقَنَا وَعْدَهُ وَأَوْرَثَنَا الْأَرْضَ نَتَبَوَّأُ مِنَ الْجَنَّةِ حَيْثُ نَشَاءُ ۖ فَنِعْمَ أَجْرُ الْعَامِلِينَ ( 74 ) Zümer Suresi - Ayaa 74
Onlar da: "Hamdolsun o Allah'a ki, bize vaadini dogru çikardi ve bizi cennet arzina varis kildi. Cennette istedigimiz yerde oturuyoruz" derler. Bak ne güzeldir mükafati o iyi amel isleyenlerin!
وَتَرَى الْمَلَائِكَةَ حَافِّينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ ۖ وَقُضِيَ بَيْنَهُم بِالْحَقِّ وَقِيلَ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ ( 75 ) Zümer Suresi - Ayaa 75
Meleklerin de arsin etrafini kusatarak, Rablerine hamd ile tesbih ettiklerini görürsün. Artik halk arasinda hak ile hüküm icra edilip "âlemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun" denilmektedir.

Rastgele Kitaplar

  • Kur'an-ı Kerim Türkçe MealiKur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    Gözden geçiren : Harun Yıldırım

    Source : http://www.islamhouse.com/p/869

    Download :Kur'an-ı Kerim Türkçe MealiKur'an-ı Kerim Türkçe Meali

  • Tevhîd Kitabı ŞerhiAllah'ın Kulları Üzerindeki Hakkı Olan Tevhîd Kitabı: Müceddid İmam Muhammed et-Temîmî'nin -Allah ona rahmet etsin- telif ettiği nefis bir kitaptır. Bu kitap, Kur'an-ı Kerim ve Nebevî Sünnet'ten delillerle ehl-i sünnet ve-cemaat akidesinin açıklamasını içermektedir.Bu, alanında yazılmış büyük faydalar içeren bir kitaptır.Yazar bu kitapta, tevhîdi, tevhîdin fazîletini, tevhîde aykırı olan büyük şirki ve tevhîdin kemâline aykırı olan küçük şirki ve bid'atları açıklamıştır.

    Yazan : Abdurrahman b. Nasır es-Sa'di

    Gözden geçiren : Muhammed Şahin

    Yayınlayan : Guraba Yayınevi

    Source : http://www.islamhouse.com/p/244081

    Download :Tevhîd Kitabı Şerhi

  • Sevgili ile Bir Gün sallallahu aleyhi ve sellemSevgili ile Bir Gün -sallallahu aleyhi ve sellem-: Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yaratılış özeliklerini, gece uykudan uyanışını, abdest alışını, geceyi ibâdetle geçirişini, namaz kılışını, sabah-akşam okuduğu duâlarını, yemesi ve içmesini, giyimini, kuşamını, yürüyüşünü, bineğe binişini, insanlarla ve âilesiyle ilişkisini ve uykusunu açıklamaktadır.

    Yazan : Eymen Ebanumey

    Gözden geçiren : Muhammed Şahin

    Yayınlayan : Guraba Yayınevi

    Source : http://www.islamhouse.com/p/328595

    Download :Sevgili ile Bir Gün sallallahu aleyhi ve sellemSevgili ile Bir Gün sallallahu aleyhi ve sellem

  • Mescid-i Nebevi'yi Ziyaret Adabı

    Yazan : Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

    Çeviren : Muhammed Şahin

    Source : http://www.islamhouse.com/p/986

    Download :Mescid-i Nebevi'yi Ziyaret AdabıMescid-i Nebevi'yi Ziyaret Adabı

  • Rahman'ın Dostları ile Şeytan'ın Dostları Arasındaki FarkŞeyhulislâm İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmet etsin-, bu mükemmel kitapta Allah'ın dostları ile şeytanın dostları arasındaki farkları ve her birinin diğerinden ayrı olan özelliklerini, Allah Teâlâ'nın şu sözü ışığında zikretmiştir: "Size, şeytanların kimlere indiğini haber vereyim mi? Onlar, çok günâh işleyen yalancılara inerler. Bunlar, şeytanlara kulak verirler; çoğu yalancılardır. " (Şuarâ Sûresi: 21-23) Bu âyetler, şeytanın dostlarını açıklamaktadır. Rahman'ın dostlarına gelince Allah Teâlâ onlar hakkında şöyle buyurmuştur: "Haberiniz olsun ki, Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur; mahzûn olacaklar da onlar değildir. Onlar, îman edenler ve takvaya ermiş olanlardır. Dünya hayatında da âhiret hayatında da müjde onlaradır. Allah’ın sözlerinde hiçbir değişme yoktur. İşte en büyük kurtuluş budur ." (Yunus Sûresi: 62)

    Yazan : Şeyhul-İslam İbn-i Teymiyye

    Gözden geçiren : Muhammed Şahin

    Çeviren : Harun Yıldırım

    Yayınlayan : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan

    Source : http://www.islamhouse.com/p/922

    Download :Rahman'ın Dostları ile Şeytan'ın Dostları Arasındaki FarkRahman'ın Dostları ile Şeytan'ın Dostları Arasındaki Fark

Dili

Choose Suresi

Rastgele Kitaplar

Choose tafseer

Participate

Bookmark and Share