Kur'an-ı Kerim » Türkçe » Nebe Suresi
Türkçe
Nebe Suresi - Ayet sayısı 40
وَأَنزَلْنَا مِنَ الْمُعْصِرَاتِ مَاءً ثَجَّاجًا ( 14 )

Yogunlasmis bulutlardan saril saril bir su indirdik.
إِنَّ يَوْمَ الْفَصْلِ كَانَ مِيقَاتًا ( 17 )

Kuskusuz o hüküm günü kararlastirilmis bir vakit olmustur.
يَوْمَ يُنفَخُ فِي الصُّورِ فَتَأْتُونَ أَفْوَاجًا ( 18 )

O gün Sûr'a üflenir, bölük bölük gelirsiniz.
لَّا يَذُوقُونَ فِيهَا بَرْدًا وَلَا شَرَابًا ( 24 )

Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de içecek bir sey.
وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا كِذَّابًا ( 28 )

Âyetlerimizi yalanlaya yalanlaya tam bir yalanci olmuslardi.
فَذُوقُوا فَلَن نَّزِيدَكُمْ إِلَّا عَذَابًا ( 30 )

(Onlara): "Simdi tadin (cezanizi). Artik size azabinizi artirmaktan baska bir sey yapmayacagiz" (denir).
لَّا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا وَلَا كِذَّابًا ( 35 )

Orada ne bos bir söz isitirler, ne de bir yalan.
جَزَاءً مِّن رَّبِّكَ عَطَاءً حِسَابًا ( 36 )

(Bunlar) Rabbinden yeterli bir bagis olarak (verilir).
رَّبِّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا الرَّحْمَٰنِ ۖ لَا يَمْلِكُونَ مِنْهُ خِطَابًا ( 37 )

O, göklerin, yerin ve bu ikisi arasindakilerin Rabbidir. Rah-mân'dir. Hiç kimse ondan bir hitaba mâlik olamaz.
يَوْمَ يَقُومُ الرُّوحُ وَالْمَلَائِكَةُ صَفًّا ۖ لَّا يَتَكَلَّمُونَ إِلَّا مَنْ أَذِنَ لَهُ الرَّحْمَٰنُ وَقَالَ صَوَابًا ( 38 )

O gün Ruh ve melekler sira sira dururlar. Rahmân'in izin verdikleri disinda hiç kimse konusamaz. Izin verilen de dogruyu söyler.
Rastgele Kitaplar
- Kur'an ve Sünnetten Önemli Duâ ve Zikirler-
Yazan : Halid el-Cureysi
Çeviren : Muhammed Şahin
Source : http://www.islamhouse.com/p/962
- Şerhus-Sudur fi Halli Muşkiletil-İhtilaf Beynel-Ulema
Yazan : Muhammed Ali eş-Şevkani
Çeviren : Harun Yıldırım
Yayınlayan : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan - Şifa Semti İslami Davet Bürosu
Source : http://www.islamhouse.com/p/958
- İslâm'da MezhepBu risâle, ictihad ve taklid konusunda yazılan en değerli kitaplardan birisidir.Kitabın yazılmasının sebebi; yazarın -Allah ona rahmet etsin-, kitabın önsözünde dediği gibi şöyledir: "Bana, Uzakdoğu ülkelerinden Japonya'nın Tokyo ve Osaka şehirlerinde oturan müslümanlar tarafından bir mektup gönderildi. Mektubun özeti şöyleydi: "İslâm nedir? Mezhep ne demektir? İslâm dîniyle şereflenen birisinin dört mezhepten birisine veya başka bir mezhebe girmesi, yani Mâlikî, Hanefî, Şâfiî veya Hanbelî olması gerekir mi, gerekmez mi? Çünkü burada büyük bir ihtilaf ve vahim bir münakaşa başladı.Japon fikir adamlarından birkaç aydın, İslâm dînine girmek ve îmânla müşerref olmak istediklerini Tokyo'daki müslüman cemiyetine bildirdiler.Hindistanlı müslüman bir grup: "Kendilerinin, ümmetin kandili olan Ebu Hanife'nin mezhebini seçmeleri", Endonezyalı bir grup ise; "Şâfiî mezhebini seçmeleri gerektiğini" söylediler. Japonlar, onların bu sözlerini işittiklerinde bu tutumlarına şaşırıp hayret ettiler.Mezhep meselesi onların müslüman olmalarının yolunu tıkadı." İşte bu risâle, bu konuya bir cevap niteliğindedir.
Gözden geçiren : Muhammed Şahin
Yayınlayan : http://www.islah.de web sitesi
Source : http://www.islamhouse.com/p/293056
- Kur'an ve Sünnetten Delilleri ile Sorulu Cevaplı Oruç İlmihaliİslâm'ın temelleri mesâbesindeki beş esastan biri olan oruç hakkındaki bu muazzam eser, Kitap ve Sünnetten deliller ile âlimlerin kendilerine sorulan sorulara verdikleri cevaplardan oluşmaktadır. Oruç ile ilgili akla gelebilecek hemen her meseleyi kapsamlıca ele alan bu eser, oruç hakkında başka hiçbir esere ihtiyaç bırakmayacak genişliktedir.
Gözden geçiren : Muhammed Şahin
Yayınlayan : Guraba Yayınevi
Source : http://www.islamhouse.com/p/318675
- Doğru İnanç ve Bu İnanca Aykırı Olan Şeyler
Yazan : Abdulaziz b. Abdullah b. Baz
Gözden geçiren : Ömer Ünal
Çeviren : Muhammed Şahin
Yayınlayan : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Source : http://www.islamhouse.com/p/817